Lee Jong Hyun Kimdir?
* 李宗泫 (LEE JONG HYUN)*Busan'daki Song-do Orta Okulu 52.mezunlarındandır.
*15 Mayıs 1990'da doğdu.
* Kan grubu: 0(sıfır)
* Boyu ve kilosu: 182cm, 64kg
* Hobileri: egzersiz yapmak, uzmanlık alanı Judo ve Taekwondo. Çocukluğundan beri aktif ve eğlenceli bir insan.
Japonya’dan Kore’ye Kadarki Hayatı Nasıldı?
Jonghyun,
4 yaşındayken 4 yıl boyunca ailesiyle birlikte yabancı bir ülkede
yaşadı. Daha sonra, (8 yaşındayken) Kore'ye geldi ve
Busan-Songdo'da yaşamına devam etti.
Songdo
İlkokulu'ndan ve Songdo Ortaokulu'ndan mezun oldu ve Bukyung
Lisesi'ne girdi, ancak müzik aktiviteleriyle daha çok meşgul
olduğu için, çoğu öğrencisinin eğlence ajanslarının
stajyerleri olduğu Seul Sahne Sanatları Okulu'na transfer oldu.
Bir Judo sporcusu olarak ortaokuldayken hem zihinsel gücünü, hem tekniğini hem de vücudunu geliştirdi.
Jonghyun
şimdi bir şarkıcı olarak ünlü, ama Busan'da yaşarken, bir Judo
sporcusu olarak iyi biliniyordu. Ortaokula başladığında, bir Judo
derneği danışmanı olan ve aynı zamanda Busan Şehri Judo
Topluluğu başkan yardımcısı olan, 7.sınıf resmi onaylı
öğretmeni Kim Chang Keun'dan Judo'yu öğrendi.
Jonghyun
çabuk öğrenen biriydi, bu yüzden kısa süre içinde Judo'da ilk
resmi onayını elde etti. 2005 Mayıs ayında 42.Busan Şehri Judo
Şampiyonası'na katıldı, yarışmada A grubundaydı ve ikincilik
ödülü kazandı. 2006 Mart ayında ise yine aynı yarışmada (55kg
erkek yarışmacı kategorisinde) üçüncülük ödülünü kazandı.
İki yıl boyunca art arda başarı ödülleri aldı. Bir üniversite
öğrencisini(kendisinden yaşça büyük birini) mağlup ettikten
sonra şoka girerek Judo'yu bıraktığına dair söylentiler
bulunmaktadır.
2004'te
ortaokula girdiğine 1-2 yıllık çalışmayla bu dereceleri
alabilmesinin başlıca sebebi muhteşem bir motor nerve'e sahip
olmasıydı. Yukarıdaki örnekler yalnızca judodaki başarılarıyla
ilgili, ama onun eğilimi yalnızca spora karşı değildi.
Bir şeref öğrencisi Jonghyun
Songdo
Ortaokulu'ndan bir öğretmene göre Jonghyun bir şeref
öğrencisiydi. Hayatının o dönemlerinde öğretmenlerini her
zaman dikkatlice dinlerdi ve çevresiyle uyumu çok iyiydi. Ortaokul
birinci ve ikinci sınıfta okuldan erken çıktığı zamanlar
oluyordu ama devamsızlığı hiç yoktu. Ancak ortaokul üçüncü
sınıfta Jonghyun 8 gün boyunca okula gitmemişti, çünkü trafik
kazasından dolayı hastanede yatmıştı.
O okulun gururuydu, ama yalnızca sporda değil
Bu
şeref öğrencisi görünümü yalnız sporsal yetenekleri için
değil ayrıca günlük yaşamı için de geçerliydi. Bilimsel
derslerde de en iyi öğrencilerden biriydi ve okulda birçok
akademik ödül aldı.
Okuldaki
bir kompozisyon yarışmasında "Seçkinlik Ödülü"nü
kazandı ve ayrıca ilk dönemin sonunda notları çok yüksek olduğu
için "Mükemmellik Ödülü"nü aldı.(*Mükemmellik
Ödülü muhtemelen bizdeki Takdir Belgesi gibi bir şey^^) Okulun
Sonbahar açık hava eğitimi için 2004 Ekim ayında bir rapor yazdı
ve bir "Seçkinlik Ödülü" daha kazandı. Ayrıca orta birde, hiç devamsızlığı olmadığı için ''Katılım Ödülü'' de aldı.
Jonghyun
her açıdan çalışkan bir öğrenciydi, bu yüzden tüm
öğretmenleri onu seviyordu, ve Songdo Ortaokulu için büyük bir
gurur kaynağıydı.
Ortaokuldayken Jonghyun’un hayali neydi?
Ortaokuldayken
müzikten çok spora yoğunlaştı, peki o zamanlar hedeflediği asıl
meslek tam olarak neydi?
Aslında
1.sınıfa,2.sınıfta ve 3.sınıfta hedefleri hep farklıydı.
1.sınıftayken o bir şarkıcı olmak istiyordu, ailesiyse onun bir
iş adamı olmasını istiyordu. Yani bu demek oluyor ki Jonghyun'un
ortaokul 1.sınıftan beri şarkıcı olma hayali vardı. Ancak
ailesi onun bir iş adamı olmasını umuyordu. Kore toplumunda
birçok aile çocuklarının büyük şirketlerde iş bularak ya da
kendi şirketlerini kurup yöneterek sabit bir yaşamı olmasını
isterler.
Birinci
sınıftaki bu hayali ikinci sınıfta aniden değişti. Bu kez
hayali ailesini de memnun etmişti, ailesi de kendisi de
"öğretmen"olmasını istemeye başladılar. Dershane
öğretmenleri de birinci ve ikinci sınıfta onu amaçladığı
kariyere uygun yöntemlerle desteklediler.
Birinci sınıftaki
öğrenci kaydında sınıf öğretmeni onun şarkıcılık hayali
için "O çok gayret ediyor" yazdı. İkinci sınıf öğretmeni ise ''JongHyun bir öğretmen olmak istiyor ve ben de bunu teşvik ediyorum'' yazdı.
Ancak
üçüncü sınıfta, (Jonghyun da sabit bir mesleği olmasını
istemiş olmalı ki) hedefini bir kez daha değiştirdi ve bu kez bir
"memur" olmak istiyordu, ailesi ise yine "iş adamı"
olmasını istiyordu. Üçüncü sınıftaki hocası ise öğrenci
kaydına "Ailesiyle konuştuktan sonra bunu(iş adamı olmayı)
tavsiye ediyorum." yazdı.
Şimdi
geriye dönüp baktığımızda, ortaokul birinci sınıftaki şarkıcı
olma hayalini birkaç yıl sonra gerçekleştirdiğini görüyoruz.
Jonghyun Songdo Ortaokulunun Kahramanı
Temmuz
ayı ortalarında yağmurlu bir sezonda yazar, Jonghyun'un mezun
olduğu Songdo Ortaokulu ve Seul Sahne Sanatları Okulu'nu ziyaret
etti. Bir yamacın tepesinde başlayarak dar bir sokaktan aşağıya
doğru ilerleyen Songdo Ortaokulu'nu bulmak biraz zor olmuştu.
Jonghyun
bu okulu çok sevmişti, ama eğitim sistemi politikası bazı
açılardan değişti. Bazı okurlar "Neden Jonghyun'un
bölümleri diğer üyelerden daha fazla?" diye sorabilir(*Bu
çeviri gibi diğer üyeler için de o sitede bölümler varmış ama
en uzunu Jonghyun'un bölümüymüş.) Çünkü Jonghyun'u
destekleyen birçok sevgi dolu öğretmeni vardı; Jonghyun'un
dershane öğretmenleri, onunla ilgili güzel anıları olan okul
müdürü ve müdür yardımcısı birçok hikaye anlattı.
İlk
olarak, Jonghyun'u ortaokul dönemlerinden iyi tanıyan okul müdürü
ve müdür yardımcısının hikayelerini paylaşacağım.
Songdo Ortaokuluna bir prens geldi!
Jonghyun'un
iyi özellikleri vardı ve yüzü güzeldi, diğer öğrencilerden
farklıydı. Onun zarif yüzüne bakınca, harika görünüşünden
bir Beyaz Atlı Prens olduğu izlenimine kapılırdık.
Yazar:
Jonghyun'u ilk gördüğünüzde onunla ilgili ilk izleniminiz neydi?
Okul
Müdürü: Temiz bir cilde sahip güzel bir erkekti, hatta ona
bakınca gözüm gönlüm açılıyordu(*anlaşılması için Türkçe
deyim kullandım:) ) Bir erkek olsa dahi "güzel" kelimesi
onun imajına çok uyuyordu.
O
kadar tatlı bir çocuktu ki ona "Kızları
ağlatacaksın(üzeceksin)!" diye şaka yaptım, o da "Hayır,
yapmayacağım." dedi. Yalnızca ortaokul öğrencisi olduğu
için aşk gibi şeylere ilgisi çok yoktu. Sonra gülerek tekrar
"Kızları ağlatmamaya dikkat et." dedim.
Okul
müdürü: Erkeksidense daha zarif olduğunu söyleyebilirim. Çok
fazla konuşmazdı, bu yüzden bir anlamda daha içgözlemci bir
çocuktu, kendine özgü fikirleri vardı.
Müdür
yardımcısı: Her şeyden öne enerjik ve sporda aktif bir çocuktu.
Güçlüydü ama müdürün söylediği gibi iç dünyasında çok
hassastı.
Babası da oğlu da Songdo Ortaokulu’ndan
Jonghyun'un
babası Lee Nam Gyu da Songdo Ortaokulu'nda öğrenim görmüştü.
Bu yüzden bu okulda Jonghyun'un etkisi daha güçlüydü.
Okul
müdürü: Aslında Jonghyun'un babası da bu okuldan mezun oldu.
Yazar:
Babasını hatırlayabiliyor musunuz?
Okul
müdürü: Jonghyun'un babası ben bu okula gelmeden önce mezun
olmuş. Ancak birkaç kez onunla görüştüm. Jonghyun Japonya'dan
Kore'ye yeni geldiği ve Kore'deki yaşama ayak uydurmaya çalıştığı
dönemlerdeydi. İlk başlarda derslerde çok iyi değildi, ancak bu
okula girebilmek için çok fazla çaba sarf etmişti sanırım.
Jonghyun okula babasıyla geldiği zamanlarda birkaç kez görüştüm.
Jonghyun'un babası: "Oğlumu size emanet ediyorum." demişti.
Babası Judo sporcusu değildi, ama bu okuldan mezun olmuş biri
olarak öğretmelerle yakındı, özellikle de Judo kulübünün
yöneticisiyle yakındı. Ve bazen zamanı olduğunda müdür
yardımcımızı arıyor. Müdür yardımcısı ve Jonghyun'u babası
lisedeyken arkadaşlardı, o yüzden çok samimiler.
Müdür
yardımcısı: Jonghyun'un babası harika bir centilmen, ve çok
canlı görünüme sahip. Lisedeyken benim üst sınıfımdaydı,
ikimiz de buranın yakınlarındaki Kyungnam Lisesi'nden mezun olduk.
Zamanımız oldukça görüşüyoruz. Ekim ayında Japonya'ya
gideceğini duydum. Bence Jonghyun'a karakteri babasından geçmiş,
babası gerçekten iyi huylu bir kişidir.
Güçlü olduğu tek alan judo değildi liderlik de ona bahşedilmiş bir lütuftu.
Henüz
bağımsız bir grup olduklarında liderleri Jung Yong Hwa değil,
Jong Hyun'du.
Çocukluğundan
itibaren sahip olduğu bu özellik sadece judo da değil, bir lider
olarak da yetenekli olduğunu gösterdi.
Okul
Müdürü: Jong Hyun ortaokul boyunca bir judocuydu ve onun bu
spordaki kabiliyetleri Busan Judo Şampiyona’sında ödül alacak
kadar üst seviyedeydi. Jong Hyun gençken yaklaşık 30cm
uzunluğunda oldukça büyük ayaklara sahipti. (Bu biraz abartılı
~ lol). Büyük ayaklara sahip judocular yarış sırasında daha
avantajlı olurlar. Mesela Los Angeles’da 95 kilo kategorisinde
altın madalya alan Koreli atlet Ha Hyungji bu tarz bir sporcudur.
Bay Ha büyük ayaklara sahip bir atlettir ve Jong Hyun da judoya
başladığı sırada Ha Hyungju gibi büyük ayaklara sahipti.
Okul müdürü özel olarak öğrenci başkanlığını önerdi!… Ama!?
Eğer
Jong Hyun gibi güzel bir çocuk öğrenci başkanı olarak
seçildiyse, okuldaki tüm öğrenciler heyecanlanır. Ama okuldaki
tüm öğrenciler erkek olduğunda bu o kadar da önemli değildi,
yine de kızların sadece Jong Hyun’u görmek için Songdo
ortaokuluna geldiği zamanlar vardı.
Her
neyse bu ‘öğrenci başkanlığı’ konusunda söylenecek bazı
şeyler var. Aslında okul müdürü bizzat, Songdo ortaokulunun
öğrenci başkanı olarak Jong Hyun’u önerdi. Bu okul müdüründen
gelen bir öneriydi! Jong Hyun öğrenci başkanı olsaydı hiçbir
problem yoktu ama Jong Hyun ne yaptı!?
Okul
müdürü: Jong Hyun Songdo ortaokuluna derinden bağlıydı. Bir gün
onu yanıma çağırdım ve öğrenci başkanı olmasını
önerdim (güldü). Jong Hyun diğer öğrenciler tarafından sevilen
bir öğrenciydi, en üst seviyede olmasada derslerinde yüksek
notlara ve judo sayesinde güçlü bir fiziğe sahipti. Bu yüzden
onun birçok yönden okulu temsil etmede doğru bir seçim olduğunu
düşünmüştüm. Bu okul da müdür yardımcısıyken, ondan
öğrenci başkanı olmasını istedim ama o beni mütevazı bir
şekilde reddetti. Onun ruhu sadece müzik ile doluydu ve öyle
görünüyordu ki ‘bu pozisyonun sıkıcı olduğunu’
düşünüyordu…(güldü).
Onun tek uzmanlığı judo değildi.
Jong
Hyun judoyu Songdo ortaokulunda öğrendi ve bu sayede birçok takdir
kazandı. Öğretmenlerine göre, o hem sporda hem derslerde
gösterdiği başarılar ile ideal bir öğrenci imajı çiziyordu.
Ve bir diğer özelliği ise inanılmaz şarkı söyleme yeteneğiydi.
Müdür
yardımcısı: Jong Hyun sınıfında, üst sıralarda bir
öğrenciydi. Birinci sınıfta 7. yada 8. sırada idi ve ilkokulda
iken tekvando da aktifti bu yüzden spor da yetenekli bir çocuk
olarak görülüyordu. Bu okula başladığında müzik
yeteneklerinden haberdar değildik. Her yıl bir etüd için kampa
gideriz ve Jong Hyun burada, tüm öğrencilerin önünde şarkı
söyleme yeteneğini göstermişti.
Öğretmenlerinin
bu konuda hiçbir fikri olmamasına rağmen Jong Hyun’un bu
muhteşem yeteneği diğer öğrenciler tarafından gayet iyi
biliniyordu. Öğretmenleri Jong Hyun’nun herkesin önünde şarkı
söylediğini gördüklerinde ‘Ah? Bu çocuk…? O judo takımında
değil miydi?....’ dediler. Bu olaydan sonra Jong Hyun; spordaki
üstünlüğü, derslerindeki çalışkanlığı ve dahası
büyüleyici sesi ile okul da daha fazla üne sahip oldu.
Bu
yüzden Jong Hyun’u bundan sonra müzikte yetenekli biri olarak
tanımladım. Yine de, bir gün gerçek bir şarkıcı olacağını
çok az hayal etmiştim. Şimdi geçmişe baktığımda onun bir
star olmak için yeterli kabiliyete sahip olduğunu görüyorum.
Yeni kurulan okul aktiviteleri kulübü Jonghyun’dan mı etkilendi?
JongHyun’un
çıkış yapmasından sonra ondan etkilenerek okulda yeni bir okul
aktiviteleri klübü açıldı. Kuvvetli sezgilere sahip olanlar
belki de onun geleceğini çoktan hissetmişlerdi?
Okul müdürü:
‘CNBLUE’dan Lee Jong Hyun ismini duyduğumda, çok tanıdık
olduğunu düşündüm, bu yüzden TV’de çıktığı zaman onun
yüzüne dikkatlice baktım. İlk başta, onu tanıyamadım çünkü
çok büyümüştü. Fakat baştan beri aklıma takıldığı için
Lee Jong Hyun’la ilgili sitelerde dolaştım. Onun Songdo Orta
Okulu’ndan mezun olduğunu buldum. “Bu o. Bu çocuk bizim
okulumuzdan.” diye düşündüm. Sonra müdür yardımcısını
aradım ve onun doğru kişi olup olmadığından emin oldum. Tahmin
ettiğim gibi, o benim tanıdığım Lee JongHyun’du.
Yazar:
Çıkış yaptığı zaman onu arayabilirdiniz.
Okul
Müdürü: Hayır, yapamazdım. Eğer o Songdo Orta Okulu’nun
festivaline gelirse, öğrenciler çok mutlu olur. Burada ikinci bir
CNBLUE olmayı amaçlayan bir grup var. Lee Jong Hyun’un CNBLUE’nun
bir üyesi olarak çıkış yaptığını duyduğum zaman,
“Öğrencilerin bu tarz aktivitelere daha çok ihtiyacı var”
diye düşündüm. İnsanlar hayatları hakim yada doktor olamaya
bağlıymışçasına çok fazla çalışmamalı.
Müzik
ve dizilerle Kore Dalgası(Hallyu) dünyayı dolaşıyor, bu yüzden
Jonghyun gibi olmak isteyen öğrenciler için okulumuzda bir kulüp
kurduk. Yani, başka bir Lee Jonghyun büyüteceğiz. Öğrenciler
bir grup olarak aktiviteler yapmayı seviyor, ilk başlarda kulüp 7
üyeden oluşuyordu. Şimdi, okul grubu kulübünün 30’a yakın
üyesi var. Bunların arasında JongHyun’dan etkilenen birçok
öğrenci var.
Bu yüzden biz Jonghyun’un bir kez dahi olsa Songdo
Orta Okulu’na gelip kendini göstermesini umuyoruz. Sene sonunda
bir okul festivali olacak. Eğer gelemezse, bize bir video gönderirse
de çok hoş olur. Müdür yardımcısı, baskı yapar mısınız…?
(babasına?)(gülüyor). Bu kendinden küçüklere hayalleri için bir
umut verici olabilir. Ortaokul öğrencileri olarak hayallere ve
ümitlere sahip olmak çok önemlidir. Bu grupta çok yetenekli,
birçok okul arasında birincilik için yarışan bir üye var ve
bazı çocuklar gerçek bir sanatçı olmaktan çok bir okul
aktivitesinde olmanın tadını çıkarıyorlar. Busan’da grubu
olan çok okul yoktur.
JongHyun
büyüdüğü zaman, yerel olarak Songdo Busan’ın merkeziydi,
fakat şimdi merkez Haeundae ve burası varoş bir yer oldu. Bu
yüzden, çevre kötüleşti. Şimdi burada birçok boş ev var,
birçok insan taşındı; bu yüzden kültürel açıdan soyutlanmış
bir yer haline geldi. Hemen hemen tüm kültürel merkezler Haeundae,
Seomyun ve Dongrae’de yoğunlaştı, bu yüzden SongDo şu an
yabancılaşmış durumda. Bu sebeplerle, öğrencileri kültürel
olarak eğitmek için bu klübü kurduk ve geliştirdik. Müziğin
sadece klasik (müzik) çalışmak demek olmadığını düşünüyorum.
Öğrencilerimiz sevdikleri müzik türüyle yakın oldukları bir
gün burada başka bir Jonghyun ortaya çıkacak.
Jonghyun şarkıyı sadece bir hobi olarak söylüyordu.
Jonghyun’un
ortaokul birinci sınıftan beri belli belirsiz bir şarkıcı olmak
hayali vardı. Sık
sık arkadaşlarıyla birlikte karaokeye giderdi, çünkü şarkı
söylemek onun için bir şarkıcı olmaktan ziyade bir hobiydi.
Okul
müdürü: Jonghyun çok güzel şarkı söylediği için öğrenciler
arasında popülerdi. O zamanlar karaoke odaları Songdo'da çok
heyecan verici bir trenddi. Jonghyun için de karaoke odası, stres
atmanın yeriydi. Şimdi karaoke odası denilince sadece yetişkinler
için olduğu gibi bir imaj var ama burada öğrenciler için sadece
3000 won, bu yüzden öğrenciler arkadaşlarıyla sık sık gidip
şarkılar söylüyorlar. O zamanlar Jonghyun'un gitmesinin sebebi
şarkıcı olmak değildi, yalnızca hobi olarak yapıyordu.
Müdür yardımcısı: Ve duyduğuma göre liseye başladıktan sonra gitar çalmayı öğrenmeye de başlamış.
Çalışmaya odaklanması konusunda tavsiyelerde bulundunuz mu?
Songdo
ortaokulunda notları en yüksek seviyedeydi. Bu yüzden öğretmenleri
ona bir akıl adamı olmasını, derslere daha çok yoğunlaşmasını
tavsiye ettiler ama o Judo’ya devam etti.
Müdür
Yardımcısı: Okulda umut vaad eden çalışkan biriydi. Bu yüzden
çok çalışmasını ve derslerine odaklanmasını söyledim. Ancak,
Judo’da elinden gelenin en iyisini yaparken ders notları yavaş
yavaş düşmeye başladı. Jonghyun’un notları, yavaş yavaş 2.
ve 3. seviyeye düşmüştü. Belki de o zamanlardan kalbi müziğe
dönmeye başlamıştı.
Busan’daki
Bukyung Lisesi, beşeri bilimlerde üniversite hazırlık kurslarına
sahip bir okuldur. Öğrenciler, üniversiteye girmek için notlarını
yüksek tutmak zorundadır. Bukyung Lisesi’ne girdikten sonra ve
Seul Sahne sanatları Okulu’na transfer olduğuna bakarak, o
zamanlardan beri şarkıcı olmaya çok kararlı olduğu sonucuna
varabiliriz.
Basitçe
söyleyebiliriz ki kararı çok hızlıydı, diğer bir açıdan
bakarsak da geç kalınmış bir karardı. Neyse ki, son günlerde
genç öğrencilerin eğlence ajanslarına girip stajyer olmaları
trend haline geldi(*moda oldu). Jonghyun’un Japonya’da bağımsız
grup olarak sergilediği performaslarda bu kadar başarılı olduğunu
ve bir eğlence ajansına bağlı olduğunu dikkate alırsak, çok
farklı alanlarda yeteneğe sahip olduğunu söyleyebiliriz. O ne
yaparsa yapsın, başarılı olur.
![]() |
JH'un Judo takımı |
Okul Müdürü Jonghyun başarılı bir Judocu olabilirdi diye düşünüyor.
Şimdi
başarılı bir şarkıcı olan Jonghyun tüm öğretmenlerin gurur
kaynağı bir öğrenci, ancak o zamanlar eğer Judocu olursa daha
iyi olurdu diye düşünüyorduk.
Okul
Müdürü: Jonghyun sporda çok yetenekliydi. Judo ve Taekwondo
yapıyordu, Judoya daha da alıştıkça bu yolda gitmeye devam etti.
Eğer okulumuzdaki Judo danışmanıyla tanışıp konuşursanız
bunu anlarsınız. Jonghyun’un judo kabiliyetini çok takdir
ediyor.
Jonghyun
gerçekten güçlüydü, büyük bir vücudu vardı, Judo’da
geleceği çok parlaktı. Sporda doğuştan yetenekliydi. Bu yüzden
sadece birkaç ay içinde büyük atletizm organizasyonlarına
katıldı ve ödüller kazandı. Bence Judo’ya devam etseydi büyük
başarılar elde ederdi.
Müdür
Yardımcısı: Katılıyorum. Eğer Judo yapmaya devam etseydi, daha
ünlü olabilirdi. Yakışıklı bir sporcu, daha çok sevilir.
Jonghyun’un hiç değişmeyen masum yüzü
Seul,
Japonya’daki Tokyo gibi. Öğretmenler, Seul’e giden insanların,
bazen yetenekli olmamalarından dolayı yaşam tarzları değişince
kişiliklerinin de değiştiğini söylerler. Buna rağmen Busan’lı
Jonghyun aynı, hiç değişmedi.
Müdür
Yardımcısı: Hiç bir şey değişmemiş. Normalde Busan aksanında
konuşur, ama son zamanlarda standart dilde konuşuyor, böylece biz
onun yumuşak tarafını hissedebiliyoruz. Busan aksanında güçlü
bir imaj var, ama benim gözümde, Busan aksanına göre şimdi daha
masum görünüyor. Değişimi sadece bundan ibaret, ve o hala eskisi
gibi. Bir keresinde şöyle demişti: ‘meşgul olmadığım zaman,
mutlaka okulumu ziyaret edeceğim.’ Ve bundan düşüncelerinin de
değişmediğini anlayabiliriz.
Okul
Müdürü: Her gün çok meşgul, bu yüzden gelip bize gül yüzünü
göstermesi zor olabilir. (gülüyor)
Umarız
yurt dışında daha çok ilerleyebilirsiniz!
Jung
Yonghwa dizilerde rol aldı ve sunuculuk yaptı, Kang Minhyuk, Jung
Yonghwa ile birlikte dizilerde rol aldı, ve Lee Jungshin uzun
boyuyla modelliğe adım attı. Bununla birlikte Jonghyun bunların
hiçbirinde yer almıyordu. Acoustic filminden sonra, grup
arkadaşlarından korkunç tepkiler aldı, ve bağlı bulunduğu
eğlence ajansının CEO’su ona şöyle dedi: ‘Sadece müziğe
konsantre olsan daha iyi olacak’. Şimdiye kadar müzik dışında
dikkate değer aktiviteleri yoktu. Öğretmenleri daha da
ilerlemesini ümit ediyorlar.
Okul
Müdürü: Çıkış yapmasının üzerinden neredeyse iki yıl
geçti. Japonya’da bağımsız olarak çıkış yaptıklarında,
Jung Yonghwa’nın diziden dolayı grupla birlikte olamadığını
ve bu yüzden Jonghyun’un ana vokal olarak şarkı söyleyip gruba
liderlik yaptığını duydum. Bundan sonra Jung Yonghwa, pek çok
aktivitede bulundu ve çok tanındı, Yonghwa lider oldu,
pozisyonları değişti.
Müdür
Yardımcısı: Duyduğuma göre Jonghyun şimdiki durumunda,
Gyeongsangdo (Busan) aksanıyla konuştuğu için çıkış
yapmalarının üstünden bu kadar çok zaman geçmiş olsa da diğer
alanlarda(aktörlük, sunuculuk, vs.) aktif olarak yer
alamıyor(gülüyor). Biz onun sunuculuk yapmasını veya dizi ve
filmlerde oynamasını istiyoruz. Çıkış yapmalarının üzerinden
yeterince zaman geçmedi, bu yüzden ilk olarak, sunuculuk ve
aktörlük yolunun açılması için çok çalışmasını umuyorum.
Çünkü eskiden yapamıyordu. Hepsinin ötesinde, Japonya’da bir
Koreli grup olarak başarılı olmasını içtenlikle diliyoruz.
(Kaynak)Source: CNBLUE Book of Secrets
Japanese-Korean Trans.by: DC CNBLUE
(Eng.)Translated by: @eternalfor_JH
Edited by: fizzy @ cnbluestorm
Photos credit: PlanetB_ + Various
Japanese-Korean Trans.by: DC CNBLUE
(Eng.)Translated by: @eternalfor_JH
Edited by: fizzy @ cnbluestorm
Photos credit: PlanetB_ + Various
4 yorum:
cnblue üyelerinin birbirleriyle cok iyi anlastıklarını, birbirlerini cok sevdiklerini yazan da sizsiniz; acoustic filminden sonra digrr üyelerin jha korkunc bir tepki verdiklerini yazan da. Neden? Ayrıca su konuya acıklık getirmek isterim ki lider zaten yh idi. Dzi cekimleri icin koreye dönünce jha sarkı söylemesini ve lider olmasını söyleyen ceoydu. Koreye dönünce dogal olarak lider yenidn yh oldu. Bu konuda ayrıntılı bilgi istersniz cnbluenun katıldıgı people inside programını altyazılı bir sekilde izleybilirsiniz. Neden hala önceden liderin jh oldugu sonradan yh oldugunu yazmakta ısrar ediyorsunuz bir boice olarak cok merak ediyorum. Saygılar...
:) Merhaba YongYong. Hoş geldin. Hoş geldin diyorum, çünkü belli ki sitemize uğramaya fazla fırsatın olmamış, bahsettiğin cümlelerin öncesinde ve sonrasında yayınlanmış yazı ve röportajları okumaya fırsatın olmamış, bizi tanımıyorsun ve izlememizi önerdiğin altyazıyı yapan ve yayınlayanın bizler olduğunu sanırım bilmiyorsun. Açıkçası yorumu yazmana çok sevindim; böylece yanlış bildiğin şeyleri düzeltme şansım olacak. İlk sorundan başlıyorum. Üyelerin birbiriyle aralarında kardeş ilişkisi var; birbirleriyle dalga geçiyorlar, eleştiriyorlar ve bunu birbirlerine kötü niyetle, küçük düşürme amaçlı yapmıyorlar. Eğlenmek için YH’nın Japoncasıyla da dalga geçiyorlar,JS’in sözleri unutmasıyla da, JH’un otostop çekme hareketiyle de, MH’un dizideki el hareketiyle de, ve bir sürü şeyle. Birbirlerini dürüstçe eleştiriyorlar. Sana bir yazı önereceğim,lütfen oku, daha iyi anlayacaksın: “Jungshin’in dizisinin ilk çekim günü”. Liderlik konusunda da tepkinin neye olduğunu anlayamadım? “Siz diyorsunuz”, “yazmakta ısrar ediyorsunuz” gibi tabirler kullanmışsın: Burdaki hiçbir şeyi biz demiyoruz. Biz onların röportajlarını,yani ağızlarından çıkan şeyleri, resmi açıklamaları çeviriyoruz. Yukardaki yazı da bir çeviri,öncekiler de. Yazılan tüm araştırma yazıları kaynaklıdır, en altta yazar, hepsi gerçek bilgiler, “yorumumuz olmadan”, sadece gerçek bilgi. Ve biz burda CNBLUE’yu onların tarihini anlatıyoruz. Kimse JH lider olsun demiyor. Sitedeki yazıları yorumlama şeklin oldukça ilginçti. Biz öyle bir ekibiz ki, hiçbir üyeyi diğerinden ayırt etmiyoruz, hepsi bizim “bebeğimiz”, büyüyorlar, gelişiyorlar, başarıyorlar, diye gözleri gururla parlayan anneler gibiyiz biz. Bir anneye hangi çocuğunu daha çok seviyorsun, diye sorsan cevap ne olur? Siteyi bir dolaş lütfen, bir ayrım yapıyor olsak tüm üyeler hakkında bu kadar çok bilgi olur muydu? yukarda gösterdiğim çekim günü mesela, o hazır bir yazı değil, ben topladım, çok duygulanmıştım, buraya yani “günlüğümüze” yazmak istedim. Bebeğimin ilk çekim günü. Ve ben bir burning’im eğer kastettiğin buysa. Kafana hala takılan bir şey varsa lütfen sormaktan çekinme. Yorumun için teşekkürler.
siz adminler cok atarlısınz :))
junhyun unuda çok seviyorum cn blue nun her üyesi çok yetenekli, ama röportajdakiler Yonghwa tanındı diye lider oldu sanmış ona üzüldüm grup Kore'de çıkış yaptıklarında yonghwa liderliğe geçti ,her boice in bildiği gibi liderimiz çok yönlü bir sese sahip her tarz şarkıyı söyleyebiliyor,jonhyun arka vokalde çok iyi iş cıkartıyor ve sesi harika evet çok romantik ,bu yüzden romantik şarkıları tercih ediyor hep,Yonghwa'nın sesi ise grup profiline çok iyi uyuyor ,onun sesi de harika ,onlar kendi içlerinde tartışmazken hayranlar olarak bunu söz konusu yapıyoruz :D nette de bazen nadirde olsa denk geliyorum neden junhyun liderlikten vazgeçti diye kendimce açıklamak istedim admin lafım size değil siz sadece röportaj çevirdiniz teşekkürler :)
Yorum Gönder