Not: Çeviri 2. sorudan başlıyor. Video sahibi videonun kullanımına izin vermediği için altyazı yapmadan blogda yayınlıyoruz. Lütfen isteğine hep birlikte saygı gösterip uyalım^^
2. Oyunculuk teklifini neden kabul ettin?
CNBLUE grubunun bir üyesi olduğumdan ve ayrıca gitar da çaldığımdan; özeti ilk okuduğumda müzikli bir dizi olması gerçekten çok hoşuma gitti.
Ve düzgün bir şekilde üniversiteye gidemediğim ve o yaşta çalışmak zorunda olduğum için pişmanlıklarım vardı. Bu dizi sayesinde kampüs hayatının az da olsa tadına varabilirdim. Sanırım bu sebeple de biraz cezbedici geldi. Diziyi bizimle oynayan oyuncuların birçoğunun okuduğu Seoul Sanal Enstitüsü’nde çektik. Bu bana kampüs hayatından daha çok keyif alabileceğimi fark etmemi sağladı.
3. Shin’in karakterini anlatabilir misin?
Başlangıçta, çok içine kapanıktı. İlgi alanları sadece ailesi, gitar ve müzikti. Ayrıca doğduğundan beri babasıyla yaşayamamanın verdiği izleri taşıyordu. Bu durumlardan dolayı, ailesini içten seven birine dönüşmüş. Müzik de böyle, babası bir gitarist olduğu için kendini müziğe adıyor.
Bence o çok inatçı. Ona yaklaşması zor. Eğer gerçek hayatta var olsaydı, çok yorucu olurdu. Onunla konuşmaya çalıştığında, ters bir şekilde cevaplardı. Hep böyle. O yüzden bence Lee Shin’in çok arkadaşı yok. Gyuwon’la tanıştıktan sonra belki de biraz açıldı.
4. Shin ile benzerlikleriniz var mı?
Elbette, müzik. Müzik!! Çünkü müzik benim en çok güvendiğim şey, Lee Shin’in de aynı şekilde. Bu çok benzer.
5. Oyunculuk yaparken dikkatini neye odaklıyorsun?
Öncelikle, bildiğiniz gibi, “You’re Beautiful” dizisinde oynamıştım. You’re Beautiful’u çekerken, çok sakin (durgun) olmaya çalıştım çünkü benim gerçek kişiliğim çok hareketli ve neşelidir. Durgun olmaya çalıştım ama You Are Beautiful bittikten sonra kendi mutlu kişiliğime döndüm.
Sanırım (Lee Shin); Shinwoo’dan daha depresif olduğu için o karaktere girerken çok çalıştım. Her bölümde şarkı söyleyip gitar çalmak zorunda olsam da; şarkıları bir gün öncesinden alıyor ve kaydediyordum. Her bölümde böyle şeyler hazırlamak çok külfetliydi.
6. Film çekimi sırasında karşılaştığınız zorluklar?
CNBLUE grubunun bir üyesi olduğumdan ve ayrıca gitar da çaldığımdan; özeti ilk okuduğumda müzikli bir dizi olması gerçekten çok hoşuma gitti.
Ve düzgün bir şekilde üniversiteye gidemediğim ve o yaşta çalışmak zorunda olduğum için pişmanlıklarım vardı. Bu dizi sayesinde kampüs hayatının az da olsa tadına varabilirdim. Sanırım bu sebeple de biraz cezbedici geldi. Diziyi bizimle oynayan oyuncuların birçoğunun okuduğu Seoul Sanal Enstitüsü’nde çektik. Bu bana kampüs hayatından daha çok keyif alabileceğimi fark etmemi sağladı.
3. Shin’in karakterini anlatabilir misin?
Başlangıçta, çok içine kapanıktı. İlgi alanları sadece ailesi, gitar ve müzikti. Ayrıca doğduğundan beri babasıyla yaşayamamanın verdiği izleri taşıyordu. Bu durumlardan dolayı, ailesini içten seven birine dönüşmüş. Müzik de böyle, babası bir gitarist olduğu için kendini müziğe adıyor.
Bence o çok inatçı. Ona yaklaşması zor. Eğer gerçek hayatta var olsaydı, çok yorucu olurdu. Onunla konuşmaya çalıştığında, ters bir şekilde cevaplardı. Hep böyle. O yüzden bence Lee Shin’in çok arkadaşı yok. Gyuwon’la tanıştıktan sonra belki de biraz açıldı.
4. Shin ile benzerlikleriniz var mı?
Elbette, müzik. Müzik!! Çünkü müzik benim en çok güvendiğim şey, Lee Shin’in de aynı şekilde. Bu çok benzer.
5. Oyunculuk yaparken dikkatini neye odaklıyorsun?
Öncelikle, bildiğiniz gibi, “You’re Beautiful” dizisinde oynamıştım. You’re Beautiful’u çekerken, çok sakin (durgun) olmaya çalıştım çünkü benim gerçek kişiliğim çok hareketli ve neşelidir. Durgun olmaya çalıştım ama You Are Beautiful bittikten sonra kendi mutlu kişiliğime döndüm.
Sanırım (Lee Shin); Shinwoo’dan daha depresif olduğu için o karaktere girerken çok çalıştım. Her bölümde şarkı söyleyip gitar çalmak zorunda olsam da; şarkıları bir gün öncesinden alıyor ve kaydediyordum. Her bölümde böyle şeyler hazırlamak çok külfetliydi.
6. Film çekimi sırasında karşılaştığınız zorluklar?
Çekimler yazın ortasında oldu. Çok sıcaktı ve yağmur sezonu da gelmişti. Dışarıda çekim yapmamız gereken ama yağmur yağan zamanlar oldu, biz de çekimi içeri taşıdık. Bence havayla ilgili sorunlar başa çıkılması en zor sorunlardı. Bir diğer kriz de Shinhye’nin çekimlerin ortasında araba kazası geçirmesiydi... Ama bunların hepsi hatıra. Yağmurum başlayıp, durduğu; sonra tekrar başladığı bir gün oldu. O bölümü o gün çekmek zorundaydık; ama çekim için hazır olduğumuzda yağmur başladı. Biz de şemsiye alıp çekimi gerçekleştirdik. Yağmurun bize sıkıntı verdiği çok zaman oldu.
7. Çekim sırasında ortam nasıldı?
Ben ShinHye ile You Are Beautiful’dan beri arkadaşım, o yüzden bu diziyi beraber yaptığımızda gerçekten çok eğlenceliydi. CNBLUE’nun bateristi MinHyuk da dizide yer aldı ve Wonbin (*FTIsland'ın eski üyesi).. Yaşıtlarımla çekim yapmak gerçekten çok eğlenceliydi. Her zaman arkadaşça bir ortam içindeydik.
8. Önceki dizinle bu dizi arasında nasıl neler değişti?
Kesinlikle, başrol ile yardımcı oyunculuk arasında çok büyük bir fark var. You Are Beautiful zamanında hep bir şeyler öğrenen bendim ve herkes benden tecrübeliydi. Diğer taraftan, Heartstrings’de de hala bir şeyler öğreniyor olmama rağmen, başrol lider konumundaydı. Sorumluluklar … En büyük şey sorumluluklardı. Eğer farklı bir şeyler varsa… You Are Beautiful zamanında repliklerimi zar zor ezberliyordum ve kameralara alışmamıştım. Ama Heartstrings’i yapmak.. Şunu fark ettim ki, ahh, bu oyunculuğun verdiği keyif buydu. Bu yeni bir şeydi.
9. Önceki diziyle yeni diziyi karşılaştırırsak Park ShinHye’daki değişiklik nedir?
You Are Beautiful’u çekerken ShinHye erkek kıyafetleri giymiş bir kızdı. Saçları kısaydı ve her zaman “Hayır efendim” gibi şeyler söylerdi. O zamanlar tek gördüğüm buydu. Heartstrings zamanında, üniversite öğrencisi gibi çok sevecen giyinmişti, bu yüzden farklıydı. Bunun gerçek ShinHye’ye daha yakın olduğunu düşündüm.
10. Bir başrol olarak düşüncelerin nelerdi?
Hmm…. Herkes çok yorgun ve hassas olduğunda, ben (kendi yorgunluğumu) saklamaya çalıştım ve gülümsedim. Genelde buydu. Çok sıcak olduğundan ve çok fazla ve aniden yağmur yağdığından dolayı.. Herkes gergin olduğunda, kasıtlı olarak saçma sapan şeyler yaptım ve çok güldüm.
11. İleride başka hangi rollerde oynamak istersin?
Şimdiye kadar iki dizide oynadım; ama ikisi de soğuk ve durgun karakterlerdi. Bir dahaki sefere, kendi kişiliğime daha uygun bir karakterde oynamak isterim, neşeli.. ve konuşkan. Hep platonik aşık olan bendim. Bir dahaki sefere, daha canlı ve yaşıma daha çok uyan bir şey denemek istiyorum.
12. Hangi sahneyi daha derinden hatırlıyorsun?
Bana göre..babamla ilk kez hastanede tanıştığım sahne. Onunla ilk defa orada tanıştım. O sahneden gerçekten çok memnun kaldım. 20 yıl boyunca onu hiç görmemiş ve onunla orada buluşuyor. Bu benim çok hoşuma gitti. Çekimden önce kasten... Çekilecek sahne öncesi tanışılır bilirsiniz. Ben kasten onunla öncesinde tanışmadım, çünkü gerçekten onunla ilk defa tanışıyormuş izlenimi vermek istedim. Çekime öyle gitmek daha iyi konsantre olmamı sağladı. Çekimden sonra onu ziyaret ettim, şimdi arkadaşız.
13. MinHyuk ile oyunculuk yapmak nasıldı?
MinHyuk gerçek hayatta çok sessizdir. Onun kişiliği durgundur; ama Junhee’ninki çok hareketli. Bu yüzden başlarda, MinHyuk için zordu; ama çok iyi bir iş çıkardı. Beraber film çekebildiğimiz için çok eğlenceliydi. Konuşup, senaryoyu beraber çalışabildik.
14. Dizi müzikleri ve ‘Because I Love You’ hakkında bize bir şeyler söyleyebilir misin?
Heartstrings’in müziklerini, albümün kendisini gerçekten çok sevdim. Bütün şarkılar durumlara çok uygundu. Dizi müzikleri çok eğlenceli. Konserlerde çaldığımızda, seyirciler şarkıları seviyor. Çok eğleniyorlar. Bence dizi müzikleri gerçekten harika. Sadece sözlerini okursanız “You’ve fallen for me (Bana aşık oldun)” çok nadir söylenen bir şey, değil mi? Normal insanların, bunu gerçek hayatta söyleme olasılığı düşük. Ama bunu şarkıyla söylemek çok eğlenceli oluyor. Çok akılda kalıcı, söylemeyi seviyorum. Bu şarkıyı kaydetmek de çok eğlenceliydi.
15. CNBLUE olarak sahneye çıkmakla, dizide sahneye çıkmak arasındaki fark nedir?
CNBLUE olarak birlikte çalışırken kendi yöntemimiz var. Bir dizide gitarla oyunculuk yapmak biraz abartılı bir şekilde rol yapmama sebep oldu. Gözlerimi kapamak.. Böyle şeyler gerekliydi. Olduğu gibi çalamazdım. Böyle şeyler zordu. Daha şarkının sözlerini ezberlemeyi bitirmeden gitar çalarken aynı anda ağlamam gerekiyordu. Böyle komplike durumlarda zorlandım. Ama diğer yandan, öyle bir kederi müzikle ifade etmek bana daha doğal geldi.
16. Bir sanatçı olarak örnek aldığın kişi kimdir?
Bon Jovi’ye gerçekten hayranım. Hem gruba hem de vokallere. Bence sonuna kadar uzun süre beraber kalan gruplar harika.
(Röportajı yapan kişi: Onlar çok uzun ömürlü, değil mi?)
Evet. Grup hala aktif. Rolling Stones gibi. Bence dede olana kadar çok uzun bir süre boyunca bireysel etkinliklerimizi gerçekleştirirken bir yandan da grup olmayı sürdürebilirsek bu çok havalı olurdu.
17. Boş zamanlarını nasıl geçirirsin?
Eğer boş zamanım olursa, iyice uyumak benim için en iyisi. Öncelikle uyku, sonra eğer vakit kalırsa; şarkı yazmaya çok vaktimiz olmadığı için, iyice uyuduktan sonra uyanırım ve şarkı yazarım. Genelde böyle olur. Boş zamanlarımın çoğunu evde geçiririm. Bazen beraber film izlemeye gideriz.
18. Hobilerin nelerdir?
Hobilerim… alışveriş? Alışveriş yapmayı severim. Çok seçici değilimdir. Aynen şöyle olur; “Bu hoşmuş. Bunu alıyorum. Ahhh? Bu pahalı..Ne yapsam?” Bazen sadece vitrinlere bakarım, bazen de bir şeyler satın alırım. Genelde bir anlık istekle alırım.. Çoğunlukla. Bir şey aldığım zaman eskiden şöyle olurdu, “Bunu bir daha giyemem.” diye düşündüğüm şeyler almaktan zevk alırdım, böyle kıyafetler. Eksantrik ve göz alıcı şeyler. Ama son zamanlarda, uzun süre giyebileceğim kıyafetleri seviyorum. Şimdi en iyisi onlar, sade ve göz alıcı olmayanlar. Bu günlerde, basit olanları daha çok seviyor gibiyim. Eskiden çok göze batan tişörtleri severdim; artık onları giyemiyorum. Artık kazakları tercih ediyorum. Kazaklar ve düğmeli tişörtler, ceketler hatta ayakkabılar. Eskiden çok canlı renkleri severdim, neon (fosforlu renkler) ve altın. Ama artık onları giyemiyorum. Basit stili daha çok seviyorum. Eskiden ne giydiğime bakıyorum; çünkü artık onları giyemem. Göze batan kıyafetleri görünce, “Wow.. Bu gerçekten de benim tarzım değil” diye düşünüyorum. Hatta yemek, hamburger ve pizzayı gerçekten çok severdim. Şimdi Kore yemeklerini tercih ediyorum.
19. En sevdiğin yemek nedir?
Ana yemekleri yapabiliyorum. Kimchi kızartılmış pirinç, kimchi güveç, tokboki (vogda kızartılmış pirinç keki). Ben küçükken, büyükler, “Evdeki yemek en iyisidir.” dediklerinde anlamazdım. Ben Busan’lıyım; ama şimdi Seoul’da yaşıyorum. Bu yıl 1 Ocak 2012’de, eve gittim ve ev yemekleri yedim. O zaman fark ettim ki “Evdeki yemek GERÇEKTEN en iyisi. Ailenizin sizin için pişirdiği yemek çok güzel.” İşte o zaman gerçekten bunu hissettim. En sevdiğim evimin yemekleri diyebilirim.
20. En sevdiğin Japon yemeği nedir?
Ichiran ramen ini severim. Ichiran. Ichiran adında ramen yapan bir yer var. Orayı seviyorum. Gyudon, Tebasaki. Bu sefer Osaka’ya gittim. Okonomiyaki, yakisoba, takoyaki.. Hepsini yedim. “Gotochi gurume” deniyor buna değil mi? Yolculuğun esnasında yerel gurme yemeklerini yemek. Gerçekten çok iyiler.
21. Japonya hakkındaki görüşlerin neler?
Herkesin bildiği gibi, herkes her zaman her yerde çok nazik. Yavaşça değdiklerinde bile herkes “Özür dilerim” , “Pardon”diyor. Bence herkes çok nazik.
22. Japonya’da en çok hangi sokakları seviyorsun?
Benim en sevdiğim, Shinjuku..Shinjuku istasyonu. En çok sokak performansımızı orada gerçekleştirdik. Bu sebeple en çok hatırladığım yer orası.
23. En sevdiğin Japonca dizi ve filmler hangileri?
Kimura Takuya’nın başrolünü oynadığı birçok dizi izledim. Sora Kara Furu Ichioku no Hoshi, Mr. Brain, ve Pride gibi. Kimura Takuya aynı zamanda komik de olabilen çok iyi bir oyuncu. Ayrıca dizilerinin hepsi de çok ilginç. Onun çalışmalarından çok zevk alıyorum. Başka..hmm..Buzzer Beat. Basketbolu çok severim, bu yüzden bunu izledim. Başrolünde Aoi Yu’nun oynadığı Osen. Onu çok sevmiştim. Filmler arasında Death Note. Gerçekten çok iyiydi.
24. Farklı ülkelerden hayranların farkları neler?
Hayranlar hiç de farklı değil. Kore veya Japonya, Hong Kong, Çin Kıtası, herhangi bir yer.. Biz genelde hayranlarımızda konserlerde buluşuyoruz ve konserlerde hangi ülkeden oldukları önemli değil, hepsi çok eğleniyor. Şunun daha çok farkına varıyorum ki müzikten keyif alırken dilin bir önemi yok!
25. Bu günlerde neler yapmaktan hoşlanıyorsun?
Son zamanlarda.. Kendi cep telefonum var. Şimdiye kadar doğru düzgün bir telefonum olmamıştı. Grup üyelerimiz.. ahh evet, o bugündü. Hepimiz bugün aldık. Tablet bilgisayarımdan oyunlar oynamayı, internette sörf yapmayı seviyorum. İnternette genelde haberleri okurum. Eğer yapacak başka bir şeyim yoksa "Jung Yong Hwa"yı arattırırım.
Oyunlar arasında, zombileri vurduğun bir oyun var, çok eğlenceli.
26. Bize Kore’de güzel bir yer söyle.
Hongdae sokağını öneririm. Orası bizim eğitim gördüğümüz yer. Gençlerin caddesi olarak da bilinir, orada çok fazla sanatçı yaşıyor.
27. Stresle nasıl başa çıkarsın?
Rahatlamak için özellikle yaptığım enerjik egzersizler ya da başka birşey yok. Öyle zamanlarda tek başıma olmayı severim. Kendi kendime iyice düşünürüm. Bence direk uyumak en iyi çözüm. Böyle şeylerle ilgili gece geç saatlerde endişelenmeye meyilli biriyim. Bu yüzden yatağa erken gidersem, sabaha her şey daha iyi gözükür.
28. Hayat felsefen nedir?
Benim felsefem… “Zaman altındır.” Zaman gün be gün çok hızlı akıyor. Yapacak çok fazla şey var; ama hepsini bitirmezsem anlamı olmaz.
29. 10 yıl sonra kendini hayal et.
O zamana kadar.. 30'lu yaşlarda olacağım. Sanırım şimdi nasılsam o zaman da buna benzer biri olurum. Farklı yerlerde performanslara devam ederim ve iyi çalışmalarda rol teklifi aldığımda oyunculuk da yaparım.
30. Japon hayranlarına mesajın?
Bu dizinin çekimlerinden çok güzel anılarımız var. Bu diziyi çekmek çok eğlenceliydi. Bu yüzden her sahneye önem verin ve umarım zevk alırsınız. Lütfen dizimiz “Heartstrings”i destekleyin!
*Blogdan yazı çıkarmak ve alıntı yapmak yasaktır.
Video cr. (don't reupload/ tekrar yüklemek yasaktır.) : atobtj
English trans. cr. : @heich_
English Subtitle DL : mediafire cr. heich_
Çeviri: CNBuSrang @TurkishBoice
1 yorum:
Ayy bebeğim ya. T_T Senin için de üniversite, kampüs hayatı yaşayacağım. :/
Yorum Gönder