Herkese merhaba!
Ben cage. Herkes bana böyle diyor ve çok alıştım, bu yüzden
bana siz de cage diyebilirsiniz.
Size kendimi nasıl anlatacağım hakkında şu an hiçbir fikrim yok.
Bu tanıtım yazısı fikrini ortaya atarken böyle olacağı hiç aklıma gelmemişti. Admin
Henice bunu duyunca bana şöyle dedi. “Kendini anlatmak istiyorsan Jonghyun
factlerini (*gerçeklerini) paylaşsan bile yeter.”
Komik, evet; ama doğru sanırım. Çünkü Jonghyun = cage ve bu 2 inatçı
keçi birbirine tam olarak olmasa da, ilginçtir ki, oldukça fazla benziyor.
Müzik, beni tanımlayan kelime. Çok severim, nerdeyse uyurken
bile dinleyeceğim, o kadar çok severim. Kendini bir cümleyle anlat deseniz, “Music
is my life - Müzik benim hayatım” size söyleyeceğim tek cümle olur. Ve 1 yıldan
fazla süredir, hala farklı tarz ve kişileri dinlemeye devam etsem de, müziğin
benim için taşıdığı en büyük anlam: CNBLUE.
Tamam, kendimi çok kısa anlatayım. Üniversite mezunuyum (evet, Minhyuk’un söyleyişiyle “noona noona nooooona”yım hehe), okumayı, tiyatroyu
(Az biraz tecrübem de oldu. Hayatımın en güzel günleriydi sanırım. Özlüyorum...),
film izlemeyi (özellikle bağımsız yapımlar ve özel olarak takip ettiğim
yönetmenler), hayvanları (çok yaramaz bir kedim var. Şu an yanımda en tatlı
haliyle uyuyor ama her gün canımı çıkarıyor), özellikle atları çok severim.
Eğer biniş şansınız varsa, mutlaka deneyin, korkmayın. Atlar bambaşka
hayvanlar, yaşattıkları o dostluğu herkesin hissetmesini gerçekten çok isterim.
Bir de, ben bayanım. İsmime bakıp yanılanlar oluyor, özellikle belirtmek
istedim.
Cage208 kullandığım nickin ilk ve tam hali. Anlamı… Bilmem,
anlatsam mı? Dalga geçmek yok ama, söz verin^^
Her şey 2011 temmuzunda başladı. Kore dizilerini daha yeni
kendi kendime keşfetmiştim ve hoşuma gitse de, oyuncularına dikkat etmediğim
gibi, şarkılarını da sadece arada dinliyordum. Heartstrings; saat gecenin 2’siydi
sanırım, bölüm 1’i başlattım. Her zamanki gibi çok dikkat etmeden, sadece
eğlenmek için izliyorum. Bana ne olduğumu şaşırtan bu performans başladı:
Park Shin Hye’ın ağzı ve gözleri daha da kocaman açık
kalmış, ekrana yapışmış halini düşünün. Geri aldım, tekrar, tekrar ve tekrar
dinledim. Diziyi o gece orda bıraktım. Ve izlediğim bir Kore dizisindeki birini
ilk defa araştırmaya başladım: KİM BUNLAR???
Bir gecede tüm şarkıları dinlenebilir mi? EVET. Büyük bir
merakla daha o geceden onlara dair her şeye saldırdım. Önce şarkıları; hepsini
dinleyip, daha o gece nerdeyse tümünü ipoduma indirdim. Kendi halimde grubu
takip etmeye başladım. Ama ilk defa böyle bir şey hissediyordum, onlarla ilgili
daha fazla şey öğrenmek ve dinlemek istiyordum.
Sosyal paylaşım sitelerini
kullanan biri değildim. Daha fazla bilgi bulmak için aklıma ilk onlar geldi.
Facebook ve twitter hesabı aldım. Twitter açarken almak istediğim tüm isimler
için “alındı” yazıyordu. Bir sürü isim denedim, onlarcası; sonunda cinnete
bağladım. Cage208 yazdım düşünmeden ve o isimle aldım. O ara “Trout Fishing in
America” isimli bir kitaba takmıştım. Kitapta “çok karizma, karakter” bir KEDİ vardı,
bu onun adından esinlenerek alınan bir nick. Evet, nickim bir kedi adı -.- Gülmeyin
ama, çok karizmatik bir kedi! Tamam, gülün, işe yaramadı gülüyorsunuz ne de
olsa :D
Şu an size bunları anlatan kişi, böyle bir takıntı
oluşturacak, hatta birine -Jonghyun- bu kadar ilgi duyacak son kişi emin olun. CNBLUE
beni niye kendine bu kadar bağladı? Niye benim için bu kadar özel ve
vazgeçilmez?
İlk olarak müziklerinden ve sahnedeki enerjilerinden etkilendim. İlk
çıkışlarından itibaren olan onlara dair her şeyi okumaya ve izlemeye çalışıyorum.
Hala haklarında bilmediğim tonlarca şey olsa da, araştırdıkça görüyorum ki
onlar çok özel insanlar.
Çoğumuzla aynı yaşlarda sayılırlar. Ama omuzlarına aldıkları bu kadar yükle başa çıkma yöntemleri ve azimleri, zorluklara karşı baş eğmeden, birbirlerine sımsıkı tutunarak ayakta kalmaları, durmadan ama hiç durmadan çalışmaları ve bir şeyler üretmeye uğraşmaları, her şeyleri beni kendilerine gün geçtikçe daha da fazla hayran bırakıyor. Onlar benim hayatta örnek aldığım insanlardan. Onlar, bana gerçek hayatta da güç, huzur ve mutluluk veren insanlardan.
Çoğumuzla aynı yaşlarda sayılırlar. Ama omuzlarına aldıkları bu kadar yükle başa çıkma yöntemleri ve azimleri, zorluklara karşı baş eğmeden, birbirlerine sımsıkı tutunarak ayakta kalmaları, durmadan ama hiç durmadan çalışmaları ve bir şeyler üretmeye uğraşmaları, her şeyleri beni kendilerine gün geçtikçe daha da fazla hayran bırakıyor. Onlar benim hayatta örnek aldığım insanlardan. Onlar, bana gerçek hayatta da güç, huzur ve mutluluk veren insanlardan.
Biliyorum ki hepiniz olmasa da çoğunuz ilk olarak görüntülerine hayran
kaldınız. Hayran kalmamak mümkün değil zaten, hak veriyorum. Ben biraz tuhafımdır. Yakışıklılık benim listemin en sonlarında yer alır. Jonghyun için
de öyle oldu. Önce onun sesinden vazgeçememeye başladım farkına varmadan.
Onunla ilgili daha çok şey öğrendikçe de kendisinden. Bu kadar yakışıklı
olduğunu BOICE olmamın kaçıncı ayında fark ettim, kim bilir. Ama o, yakışıklı
olduğu kadar, derin, farklı, olduğu gibi biri. Hani zor dönemler
geçirdikleri oluyor ya, izlediğim videolarda daha haberi gelmemişken, sadece
Jonghyun’u izleyerek hissediyorum bazen. Çünkü ne kadar üzülmeyelim diye o an bize ekrandan
gülüyor olsa da, “Bu senin gerçek gülüşün değil, ters giden bir şeyler var.” diye
hissediyor insan. Çünkü saklayamıyor. Size Jonghyun’u anlatmaya başlarsam
sayfalarca yazıp, sizi sıkabilirim. O yüzden burada duruyorum. Ama sadece
Jonghyun'u değil, hepsini izlemeye devam edin. Müzikleri kadar, karakterleri de size içinizdeki
gücü hissetmenizi sağlayacak şeyleri farkettirecektir.
Onlar mutluysa, ben de daha mutlu oluyorum. Aynı bunu
dinlerken hissettiğim gibi.
Minhyuk: "Sahne sanki Jonghyun hyung
için burada.
Bugün Jonghyun hyung’un sahnesi."
Resim sahibi/photo cr. : @JUL_nuna
Video sahipleri / credits: setayel ; infiniteloverholic
3 yorum:
Sanırım her Boice'ın benzer hikayeleri var dedim okurken. ^^ Gerçekten CNBlue sadece yakışıklılıklarıyla bilinmesi gereken bir grup değil. Çok zor aşamalardan geçerek bu günlere gelen,her geçen gün kendilerini geliştiren, en az yüzleri kadar güzel sesleri,gönülleri ile hayran kalmamanın zor olduğu bir grup. İyi ki varlar,iyi ki onları tanımışız. Çook çok daha iyi yerlerde görmeyi diliyorum. :)
Çok güzel yazmışsın... Yorumun için çok teşekkürler^^
Ağlayacaktım diyebilirim ._.
Gerçekten çok güzel olmuş ^^
Yorum Gönder