Jungyeop: Size baktıkça daha da yakışıklı görünüyorsunuz. Yakışıklı olduğunuzu ilk defa ne zaman duydunuz? Soru neydi… (Secret Garden dizisindeki gibi)
Jungshin: Doğduğum zaman, kuvözdeyken.
Jonghyun: Emin misin?
Yonghwa: 1. yaş günü parti fotoğrafım fotoğrafçı dükkanında yıllarca sergilendi.
Jungyeop: Gerçekten mi? Vaov~
Yonghwa: O zamandan itibaren güzelliğimi farkettiler.
Jungyeop: Yonghwa, kazanansın. Kuvöz erken, ama onaylı değil. Sadece hemşire nunalar senden hoşlanabilir.
Jonghyun: Doğduğumda ailem yanlış bebeğin doğduğunu düşünmüş. Bir yabancıya benziyordum, bir Rus bebeğe.
Jungshin: Jonghyun hyung'un bebeklik fotoğraflarını gördüm, çok tuhaf görünüyordu.
Yonghwa: Ben hem Jonghyun’un hem de Jungshin’in bebeklik fotoğraflarını gördüm, bunu söylemeye nasıl cesaret edersin?
Jungshin: Şimdi dördümüz içinde en yakışıklı olanın o olduğunu düşünüyorum. Ama küçükken hiç de öyle değilmiş.
Jonghyun: Bunu babama söyleyeceğim. Babama söylemeli miyim?
Jungshin: Baba(sı), özür dilerim.
Minhyuk: Ben kreş fotoğraflarımı gördüm, bence en iyi çiçek yaşım kreş günlerimdi. Hayatımdaki en iyi yaşımdı.
Jungyeop: Hepiniz bebeklik günlerinizle ilgili heyecanlısınız. Jungshin, Jonghyun hyung en yakışıklımız, dedi. Diğerleri en yakışıklının kim olduğunu düşünüyor?
Minhyuk: Dördümüz de farklı görünüyoruz. Sadece bakarak en yakışıklımız Jonghyun hyung, en çekici Jungshin, hepimiz içinde en iyisi Yonghwa hyung. Açıkçası bence içimizde sonuncu benim.
Jonghyun: Stratejisi bu. Buna kanmayın, millet! Bugünlerde en popüler sensin.
Jungyeop: Jonghyun, sence en yakışıklı kim?
Jonghyun: En çok Minhyuk’tan hoşlandıklarını çok duyuyorum. O şirin bir erkek değil, büyük ağabey gibi.
Jungyeop: Adam gibi adam mı?
Yonghwa: Minhyuk adam gibi adam (çok erkeksi) değil, ama açık ve göründüğü gibi. Eğer ona sert davranırsam acı çekerim.
Jonghyun: Minhyuk’u kandıramam.
Jungyeop: Aksi tarafı olmalı. Çok ılımlı görünüyor.
Yonghwa: Minhyuk yumuşak başlıdır. Herşeyi önemser. Programımızı özetler ve iyi not alır. Eğer makinalarla ilgili soru sorarsam, Minhyuk her şeyi bilir.
Jungshin: Eğer bilmiyorsa internette arar ve bana cevabı hemen verir.
Yonghwa: Oyuncak (*maket?) birleştirmede de iyidir. Minhyuk, CNBLUE için zorunlu.
Öncelikle, en iyi benim. Bana kim kafa tutabilir?
Jonghyun: Kendisi söylesin diye bıraktım.
Yonghwa: Bazen kendi cazibeme şaşırıyorum.
Jungyeop: Çekiciliğin nedir?
Yonghwa: Söylemem gereken... Yüzüm genel olarak çekici.
Jungyeop: Hepiniz yakışıklısınız ve her birinizin eşsiz bir karakteri var. Yani iyi bir karışımsınız.
Şarkı çalarken onlara, “Ne zamana kadar birlikte yaşayacaksınız?” dedim. Bana bu konuda hiç planları olmadığını söylediler. Siz çocuklar muhteşemsiniz.
CNBLUE: Teşekkürler.
Jungyeop: Mükemmel CNBLUE; peki güvensizliğiniz nedir? Çok merak ettim.
Minhyuk: Düz kalçam var.
Jungyeop: Bende çok var. Sana biraz vereyim mi? Bende çok fazla.
Jonghyun: Lütfen birazını nakledin.
Jungyeop: Benimki gökyüzüne bakıyor. Nasıl kalçan olmaz?
Minhyuk: Sıkı egzersiz yapıyorum ama limiti hissediyorum. Eğer daha fazla çalışırsam, bir gün benim kalçamın da gökyüzüne bakacağına inanıyorum.
Jungyeop: Anlaşılan alçak gönüllüsün. Peki ya diğerleri?
Jonghyun: Yüzümde çok tüy var. Her sabah tıraş etmek için uğraşıyorum. 10 dakika sürüyor. Sadece belli kısımlarda değil, tüm yüzümü kaplayacak şekilde uzuyor. Eğer bir hafta tıraş olmazsam teröristlere benzerdim.
Her gün özenli traş olmuyor, bu yüzden temiz traş olmuyorum ve TV şovlarına gidiyorum.
Jungshin: Ona onun tarafından bakınca çok ciddi. Sabah traş oluyor ama gece yüzü siyah noktalarla kaplanıyor. Ve kıllar sık.
Ama bence bir erkek olarak hoş görünüyor.
00:00~
Jungyeop: O kadar da ciddi değil… Peki ya Jungshin?
Jungshin: Ağzımın etrafında çizgiler var...
Jonghyun: Burun teri!
Jungshin: Burun terine de sahibim. Burnumun üstü terliyor. Annemin de aynı. TV’de baharatlı bir yemek görürsem burnumun üstü terliyor.
Jonghyun: En komiği, TV şovunda beklenmedik bir şey soruldu ve hemen burnunun üstü terledi.
Jungyeop: Hayranların notundan, ‘Kalça kralı Yonghwa.'
Minhyuk: Ben bunu söylemedim, Yonghwa hyung'un kalçası da kalkık.
Jungshin: Kalçaların Himalayası.
Jonghyun: K2! K2!
Jungyeop: Benimkiyle Yonghwa’nınkini yarıştırmalıyım.
Minhyuk: Burda iki kazanan var.
Jungyeop: Kalça dışında, Yonghwa’nın güvensizliği nedir?
Yonghwa: Görüntüsüne güvenmeyen türde biri değilim. Yorgunken çift göz kapağım oluyor.
Minhyuk: Yonghwa ssi, bana onun bir çizgisini verir misin?
Yonghwa: Gözlerimin dönmesi hissinden nefret ediyorum.
Jonghyun: Bunun dışında baktığımda, Yonghwa için zor olan çok kolay kilo alabiliyor.
Yonghwa: Eğer yersem direkt kilo alıyorum. Ama eğer yemezsem hemen veriyorum.
Jungyeop: O zaman her zaman bunu kontrol etmen gerekiyor. Belki de yediklerini kalçanda tutmalısın?
Jungshin: Develer gibi mi?
Yonghwa: TV’de 1,5 kat büyük görünüyorum. Bu yüzden eğer kendimi kilolu görürsem diyete girerim.
~02:50
03:01~
Jungyeop: Jonghyun'un seçimini dinleyelim. Red Hot Chili Peppers - Snow. Favori şarkın mı?
Jonghyun: Evet. Bu ekipten bir gitarist olmak için çok etkilendim.
~03:20
06:30~
Jungyeop: Likör içer misiniz? Birbirinizle yakın ilişkiniz var, likör içtiğinizde harika olmalı.
Yonghwa: Kendi kendimize içmeyi seviyoruz.
Jungshin: Eğer başka biri katılırsa tuhaf hissediyoruz.
Jungyeop: Öyle mi? Kendinizi çok fazla seviyorsunuz.
Jonghyun: Yabancılar önünde çekingeniz. Eğer neşeyle gülüyorsak ve biri gelirse sessizleşiriz.
Jungyeop: Bu beklenmedik bir gerçekti.
~07:03
08:17~
Jungyeop: Çok güldüğün için eve döndüğünde tükenmiş olacaksın. Tepki vermede iyisin.
Yonghwa: Bu kadar çok gülmeyi sevmiyorum. Çünkü öyle güldüğümde elmacık kemiklerim fırlıyor. Ama siz bizi çok güldürdünüz.
Jonghyun: Yonghwa hyung'un kahkaha sesi çok uçarı. Onu taklit edemem. (gülüyor)
Yonghwa: Buna benzer bir ses mi?
Minhyuk: Jonghyun hyung, sen de ondan az değilsin.
Jungyeop: Bence kimseden daha az “uçarı” değilim. CNBLUE çok rekabetçi
~08:54
*Siteden yazı çıkarmak ve alıntı yapmak yasaktır.
1 yorum:
çok eğlenceliler gerçekten de.. süperler ya.. hem yetenekli, hem esprirli.. emeklerinize sağlık..
Yorum Gönder