Dans eden idol grupların moda olduğu 2010 yılında, müzik aleti çalan ve şarkı söyleyen bir erkek grubu çıktı. CNBLUE, yakışıklı olmalarıyla, canlı müzik aleti çalmalarıyla ve ayrıca diğer idol erkek gruplarında olmayan özgür ruhlarıyla müzik sektöründe çok dikkat çekti.
Dört üyenin de farklı çekicilikleri var; ama o, içlerinden en çok dikkat çeken, sahnede bir müdavim gibi "Sesiniz çıksın!" diye bağıran lider ve vokal. Eğer sahnedeki gitarist ve vokal, bağcıkları bağlanmış bir çift deri bota benzetilirse; onun gerçek kişiliği, sıradan ve rahat bir çift spor ayakkabıya benzetilebilir.
Müzik programlarında gördüğümüz sert bakışları ve isyankarlığından eser yoktu. Gri tişört ve kot pantolonla gençliğin tazeliğinin havasıyla karşımıza çıktı.
En sevdiği ve fiyatına bakmaksızın aldığı moda eşyası, spor ayakkabısı. "Ben, her çeşit spor ayakkabı alan biriyim. Genelde mağazalara giderim, ayakkabı denerim ve alırım. Kıyafetler için de aynısı geçerli. Böyle şeyleri asla online (internetten) almam."
Yakın bir zamanda, hep gördüğümüz geniş parlak kübik küpelere ek olarak Rolling Stones logolu yeni bir küpe taktığını fark ettik. "Takılar içinde sadece küpelerle ilgileniyorum. Eskiden yüzük ve bileklikleri de çok severdim; ama şimdi çok fazla takı takmayı rahatsız edici buluyorum. Yüzük takarken gitar çalmak hiç rahat değil; bu yüzden vazgeçtim. Saatler koleksiyon; bu yüzden arada bir takıyorum.
Kendi yaşındaki erkekler gibi o da modayla ilgileniyor. Ama, takım elbise giymesini gerektirecek çok fazla etkinlik olmadığını; bu sebeple hep basit tişörtler ve kot pantolon giyindiğini söyledi. Takım elbise giyebileceği ödül törenlerine katılmak istemesinin asıl sebebi bu. Gülümseyerek şöyle diyor, "Bence ben en çok, takım elbiseyle yakışıklı görünüyorum."
Yonghwa gerçekten resmi takım elbiseyle uyumlu, uzun ve zayıf bir vücuda sahip. "Özel fiziksel egzersiz yapmıyorum. Sadece zaman zaman vücut şeklimi korumak için egzersiz yapıyorum. Yemek yemeği seviyorum; bu yüzden diğer idoller gibi yediğime dikkat etmiyorum veya diyet yapmıyorum."
O, diyet yapmadan, iyi bir vücuda sahip ve ayrıca herkesin estetik ameliyatı olduğu bu çağda, hiç estetik ameliyatı olmadan temiz bir cilde sahip. Bazen beliren çift göz kapaklarıyla büyük gözleri, her nasılsa bir Batılının öne çıkan gözlerinden daha çekici. "Gözlerimi seviyorum. Özellikle gözümün altındaki beni, sırf benzersiz olduğu için çok seviyorum. Sadece benim gözümün altında ben var. Yüksek (belirgin) elmacık kemiklerimi sevmiyorum. Güldüğüm zaman çok belirgin elmacık kemiklerim kamerada mutlaka görünür."
Televizyon programlarına çıkmak için çok sık makyaj yapmak zorunda olan birinin, çok kolay sivilcesi çıkabilir. Ama biz onun sadece mükemmel ve bronz tenini görüyoruz. "Yüz bakımına gidiyorum; ama evde cildime çok özen göstermem. Biri bunlarla ilgilenmezse el kremi bile sürmem."
Yaşıtlarıyla karşılaştırılınca, 25 yaşındaki Yonghwa, bu sektöre çok daha erken başladı ve çok şey deneyimledi. Bu yaşta insanlar kızgın olurlar, birilerine kızarlar veya canları istediği zaman arkadaşlarıyla takılırlar. Eğlence programlarına katılan bütün yıldızlar, televizyonda mutlu yüzlerini gösterir; bazen belli bir sebep olmaksızın gülümsemek zorundadır. O, bazen sesli sesli kahkaha atacağı kadar mutlu anların olduğunu söylüyor.
"Konserler en mutlu olduğum zamanlar. Şarkı söylediğim zaman, hayranlarla tekses olma hissi, sahnenin aşağısından herkesin alkışını duymak... Konserle ilgili her şey beni tatmin ve mutlu eder."
CNBLUE yaklaşan Dünya Turu için hazırlanıyor. Onlar sadece Kore'de değil tüm dünyada isim yaptılar. "En büyük hayalim, Billboard Listesinde bir numara olmak; tıpkı tüm dünyaya Kore müziğini tanıtan ve herkesin Kore müziğini fark etmesini sağlayan Psy sunbaenim gibi." Bu sözleri hiç tereddütsüz söylerken gözleri, röportaj boyunca hiç olmadığı kadar kendinden emin bakıyordu. Ama hemen muzip bir tonla, "Hadi, Mayıs ayındaki konserlerde görüşelim." dedi.; aynı adamdaki saflık ve profesyonel tutkuyla.
Bizimle samimi bir şekilde, arada Busan aksanıyla da konuşan Jung Yong Hwa, sahnede gösterdiği sert ve asi imajından tamamen farklıydı. Hiç rol yapmıyordu (çok doğaldı). Bir çaylakken belirlediği aynı hedefe ulaşmaya çalışan Yonghwa, kendi yolunda sakin bir şekilde ilerliyor. Hadi beraber bekleyelim; CNBLUE'nun müziğinin New York Times Square'de çalacağı ve dünyadaki tüm insanları çıldırtacağı bir gün gelecek.
Bizimle samimi bir şekilde, arada Busan aksanıyla da konuşan Jung Yong Hwa, sahnede gösterdiği sert ve asi imajından tamamen farklıydı. Hiç rol yapmıyordu (çok doğaldı). Bir çaylakken belirlediği aynı hedefe ulaşmaya çalışan Yonghwa, kendi yolunda sakin bir şekilde ilerliyor. Hadi beraber bekleyelim; CNBLUE'nun müziğinin New York Times Square'de çalacağı ve dünyadaki tüm insanları çıldırtacağı bir gün gelecek.
*Siteden yazı çıkarmak ve alıntı yapmak yasaktır.
Kaynak/Source: @justjyh
Çeviri: @CNBuSrang @TurkishBoice
2 yorum:
Herşeyin en iyisini, en güzelini hak ediyorsunuz.. Fighting CNBLUE :)
Öyle güzel ayrıntılarla yazılmış ki, okurken Yong Hwa'nın yüz şeklini, tepkilerini görebiliyorsunuz.Çeviri için çok teşekkürler!
Yorum Gönder