Love is… CNBLUE
Ceci: Can’t Stop albümünün hepsi kendi
bestelediğiniz şarkılardan oluşuyor. Beste yaparken nelerden esinlendiniz?
YH: Evet, bu mini albümün bütün şarkılarını biz
yazdık ve besteledik. Albümü hazırlarken çok çaba sarf ettik. Geçmişte
yaşadığımız olaylardan esinlendik. Tecrübelerimizi bir araya topladık ve
sevdiğimiz tarzda ortaya koyduk.
Ceci: Geri
dönüşler sizi tatmin etti mi?
YH: Fazlasıyla tatmin etti. Birçok kişi 'Bu
CNBLUE’nun farklı bir müzik tarzı' dedi. Bizim duymak istediğimiz de buydu. Farklı
yönlerimizi görmek ve insanlara farklı stillerdeki müziğimizi göstermek
istiyoruz. İlerde tarzımızı değiştirmemiz gereken bir gün gelirse kafamıza
takmayacağız çünkü bu müzisyen olarak gelişimimizi gösterir.
Ceci: Canlı performanslarınıza piyano eklediniz, sahne
için hazırladığınız başka şeyler de var mı?
YH: Ben piyano pratiği için daha fazla zaman ayırdım.
Bu sefer piyano çaldım hayranlarımız genelde beni gitar çalarken gördüklerinden
dolayı belki biraz şaşırmışlardır.
Ceci: Başka sanatçılarla birlikte çalışma şansınız
olsa kiminle müzik yapmak isterdiniz?
JS: Kişisel olarak Hip Hop müziği seviyorum. Ama
birlikte çalışmak için bir sanatçı veya bir band seçmek gerçekten zor. Belki
Hip Hop ve Rock müziği birleştirmek daha iyi olur. (Herkes kafasını sallayıp
Jungshin’in yaratıcı cevabına katılıyor.)
MH: Ben akustik gitar çalan bayan bir şarkıcıyla
birlikte çalışmak isterdim.
YH: Norah Jones ve bizimle birlikte çalışmak isteyen
bütün sanatçılar… Böylece müziğimiz çok öne çıkacaktır.
JH: Bence de.
Ceci: Ocak ayındaki Amerika ve Güney Amerika turu
konserleriniz nasıldı?
JH: Çok etkilendim. O ülkeler diğer yarımküredeler
ama bizi tanıyorlar ve sıcak bir şekilde karşıladılar. Fırsatım olursa tekrar
gitmek isterim.
MH: O ülkelere ilk defa gittik ama hayranlarımızın
samimi karşılaması dâhil her şey çok içtendi. Bunun için minnettarım.
Ceci: 5 yıldan uzun bir süredir birliktesiniz. Her
üyenin çekici yanlarından bahsedebilir misiniz?
YH : Minhyuk teknoloji ve elektrikli aletler
konusunda çok iyidir. O bandimizin teknoloji seven çocuğudur. (Hepsi gülüyor)
JH: Jungshin bir aile erkeğidir. Sorumluluk hissiyle doludur
ve herkese yardım etmek ister.
MH: Bunlar (Jungshin’in özellikleri) grubumuzun gurur
kaynağıdır. Yonghwa hyung da müzikte uzmandır. İyi bir espri anlayışı vardır ve
çok çekicidir.
JS: Jonghyun hyung neşeli ve arkadaş canlısı biridir.
Benden büyük olmasına rağmen birlikteyken yaşıtı bir arkadaşıymışım gibi
davranır. Dışarı çıktığımızda bizi diğer insanlara över. (Jonghyun gülmekten
yerlere yatıyor)
Ceci: Eğer CNBLUE ile röportaj yapma şansınız
olsaydı ne sorardınız?
CNBLUE : Ah!!! Çok fazla soru var. (Hepsi telaşlanıp
aynı anda konuşuyor sonra düşünüyorlar.)
JS: Jungshin’e kısa saçı sevip sevmediğini sorardım.
Jungshin de “Evet, çok seviyorum ama uzun saçlarımı da özlüyorum.” derdi.
Ceci: Tekrar saçlarını uzatacak mısın?
JS: Düşünüyorum.
YH: Grubun teknoloji sever çocuğu Minhyuk! Şu anda
ilgilendiğin teknolojik bir ürün var mı?
MH: Bluetooth hoparlör. Ama sadece ben değil hepimiz
ilgileniyoruz!
Ceci: Kalbinize ulaşmak isteyen bir kızın neyi
durmadan yapması gerekir?
YH: Minhyuk’a en iyi ve havalı elektronik aletleri
vermesi gerek. Ona bir sürü al! (Gülüyor)
JH: Yonghwa hyung için masaj uzmanı olması lazım. Ona
bütün gün durmadan masaj yap! (Masaj yapma taklidi yapıyor ve bütün üyeler
gülüyor.)
YH: Şaka yapıyoruz tabii ki! Doğru cevap şu; kalbinin
derinliklerinden bizi seven ve ne olursa olsun sevmekten vazgeçmeyecek biri
olması. İhtiyacımız olan tek şey bu.
Ceci: Tayland deyince aklınıza ne geliyor?
JS: Bangkok!
JH: Sıcak hava.
YH: Özgürlük ve rahatlık.
MH: Ruhsal tedavi ve rehabilitasyon.
*Bu yazının tüm hakları turkishboice.com'a aittir. Siteden yazı çıkarmak veya alıntı yapmak yasaktır.*
Kaynak/Source: mentalshin
Çeviri: MinEss@TurkishBoice
0 yorum:
Yorum Gönder