İMZA KAMPANYASI

[22.01.2016] Tavan dedi ki.. ~ Jonghyun


-Tavan dedi ki..

5 metrekare bile olmayan bekleme odasında her zamanki gibi telaşlı bir şekilde 10 kişiyle birlikte ne büyük şans ki eğlenip gülerken saç-makyaj mücadelesi aniden bitip, herkesin bir yerlere gittiği tek başıma kaldığım bu bekleme odası.

Duvarın karşısındaki köşeye oturdum ve hep yaptığım gibi boş boş tavana baktım. Kafamın içi tamamen boştu, oyunda hep sesini duyduğum kadın sesi yankılandı.

"Lee Jonghyun'un hayatında 27 yıl 21 gün geçti"

Bu sesin kalbimin derinliklerinden geldiğini duyduğuma emin olmama rağmen, o anda neden bu düşünce oluştu hâlâ bilmiyorum. Yalnızca o ses, neyse ki, bir kadın sesi diye düşünerek, bu düşünceme kendi kendime güldüm.

Böyle yalnızken uzun süredir izlediğim/gözlemlediğim kendime; yeni yıl geldi, kafanı biraz toparla, hayatın tadını çıkar diye dilek mi diledim emin değilim. Her yıl bu dönemde bu tarz düşüncelere sahip olmama rağmen, 20li yaşların ikinci yarısına geçince bu kez kalbimi üzen bir duygu yaşadım. Ben gerçekten iyi bir şekilde mi yaşıyorum duygusu.

Ben böyle konuşursam pek çok kimsenin 'Sen bizim karşımızda böyle sözler söylersen biz ne yapalım?' veya, 'Niye böyle düşünüyorsun, niye niye? Bu yaşlar en güzel yaşların değil mi?' diye konuşacağını biliyorum. Öncelikle, büyüklerimden özür dilemek istiyorum (yaşı benden büyük olanlardan...), fakat yaşı küçük olanlar için böyle konuşmak istiyorum.

Ben de hayatımda belki de en mutlu olduğum dönemin içindeyim. Çok şanslı olduğum için pek çok insan tarafından seviliyorum. Çok şey öğrenip kendimi geliştirmem için şansım var. Ama ben hâlâ 14 yaşında, çok büyük etkileri olan zorluklarla karşılaştığımda, (diğer aynı yaştaki arkadaşlarla aynı görünüme sahip olmamama rağmen..) çok da bir farkım yok. Herkesin böylesine bir durumla karşı karşıya kalmıyor olmasına rağmen.

Benim kalbimi sıkıştıran şey, aklım hâlâ sadece ortaokul öğrencisiyken sahip olduğum masum hayaller kurduğum planlar yapan o küçük çocuğun zihnindekiler gibiyken, vücudumun 27 yaşında olması.Böyle şeyler söyleyebilir miyim bilmiyorum ama şimdiden sırtım ağrımaya, dizlerim üşümeye başladı bile.

'Boyumun uzaması dışında değişen başka ne var? Hayatımda yavaşlatmam/durdurmam gereken ne var?" Hâlâ böylesine masum düşünceler kurarken her gün saç ve makyaj yaptırıyorum. Her saat ve her dakika geçip gidiyor.

Şimdi düşündüğümde o zamandan beri her daim arka sırada oturan ben çabucak büyümüş, büyüdüğümde düşüncelerim aynıyken değişen tek şey şeklim olmuş.

Hiç anlamadan 27 oldum. Geçen 13 yılın nereye gittiğini, neler yaptığımı anlayamayacak kadar zaman hızlı geçti. Tabii ki bu sürede, mutlu eden anlar, zorlayan anlar, kalbimi kıran anlar ve kendimi sorguladığım anlar oldu, her zaman 'ben kimim' diye sordum. Sevdiğim bir amca (Konfüçyus) şöyle demişti 'Kendini bil!..' Bu söz boşuna ünlü olmamış gibi görünüyor.
Eğer bu kısa süreçte tek bir şey öğrenmek benim şansımsa, içimde benim hâlâ anlayamadığım farklı yönler olduğunu öğrendim. İçimde sosyalliği seven bir arkadaş, erkeksi bir arkadaş, oyun oynamayı seven bir arkadaş, kolayca sinirlenen bir arkadaş, yarası çok olan bir arkadaş, blöf yapabilen bir arkadaş, masum bir çocuk gibi olan bir arkadaş gibi pek çok arkadaş var. Gerçekten eğlenceli. Bu birbirine uyumsuz gibi görünen arkadaşların hepsi benim farklı yönlerim.

Bu ara bana uyan arkadaşlarla şimdilik bana uzak duran arkadaşlar ikiye ayrıldı. Belki, bu arkadaşlarla aram iyi olursa hep aradığım/umut ettiğim 'ben'i bulabilirim..

Şimdiye dek kimseye bağlı olmak istemeden yalnız yaşamama rağmen, belki de çocukluğumdan beri benim de tanımadığım başka birinin düşüncelerinin izlerini takip etmek isteyen başka bir yönüm daha vardır, bilmiyorum.
Korkunç ve yalnız geçen bir çocukluk..

Umarım bu uzun yazıyı kabul edersiniz.

Bitti!! Bir çaylağın tavana bakarken aklından geçen düşünceler!

Genelde bu şekilde açık halde pek konuşmam ama umarım yazılar aracılığıyla sizlerle etkileşim kurabiliriz. Hâlâ yazı yazmayı yeni öğrenen bir çaylak olarak lütfen sadece okuyun ve üzerinde çok fazla düşünmeyin..^^ Bu fotoğraf Meksika Cancun seyahatim esnasında çekilmişti. Fotoğrafı çeken @viva_touch

*Bu yazının tüm hakları turkishboice.com'a aittir. Siteden yazı çıkarmak veya alıntı yapmak kesinlikle yasaktır!*

Korece'den çeviri: mcnbl



0 yorum:

Yorum Gönder