-“Young Forever” şarkısının sözleri nerdeyse otobiyografik gibi. Ne anlama geliyorlar?
Yonghwa: Çıkış parçasını ayırırsak, Young Forever benim albümdeki favorim. Biraz insomnia (uyuyamama hastalığı) sorunum var. Bu şarkıyı da gece uyuyamadığımda yazdım. İlk çıkış yaptığımızda şansımız çok iyi gitti. O zamanki kadar büyük bir heyecana sahip olmadığımızda gerçekten başarılıymışız gibi gelmiyor. Şöyle bir düşününce, durmadan gelişim gösterdik, ama artık bunu hissedemediğimiz için bana zor gelen bir dönem geçirdim. Şarkıyı bu dönemdeki düşüncelerimle yazdım. Artık yaşım daha büyük olduğu için mi zor, şu anda yetişkin olduğum için mi? Hiçbir şey bilmediğim ve tek yapabildiğim mücadele etmek olduğu zaman sonuçları düşünmezdim. Şu anda bir yetişkin olduğum için bir şeyler ortaya koymaya çalışmanın baskısını hissediyordum. Bu duygu tamamen kaybolmuş değil, stresim müzik yapmak sayesinde düzeldi. Öncekiyle kıyaslarsam “Young Forever”ı yazarken ne istediğimi daha dürüstçe ifade edebildiğimi fark ettim.
Minhyuk: Yonghwa hyung bana ilk Young Forever’ı dinlettiğinde çıkış parçası olarak hoş olur diye düşünmüştüm. Sözleri okumak ve bütünüyle sahip olduğu tema beni çok düşündürdü. Yonghwa hyung ve Jonghyun hyung öncülük ettiği ve CNBLUE’nun müziğini yaptığı için sorumluluk alıyorlar. Her zaman öncülük ettikleri ve sorumluluk aldıkları için bunun onlara sıkıntı verebileceğinden endişe duydum. Ama bunu şarkıyı dinledikten sonra söylemedim. Üyelere çok yardımı olduğunu ve bu mesajın bize ayrıca ulaştığını hissettim. Bu şarkı bize çok şey ifade ediyor.
-You’re So Fine şarkısında şöyle bir kısım var, “geride yapayalnız kaldığım bir yanılsamanın içindeyim”. Gerçekten bunu düşündün mü?
Yonghwa: Biraz. Daha önce hissetmemiştim ama son zamanlarda oldukça hissediyorum. Örneğin, birçok insanın “sonsuza kadar seninle olacağım” dediğini okuyorum ama belli bir süre sonra ortadan kayboluyorlar. Bu, hala bizimle kalan ve etrafımızda olan hayranlarımızı daha da değerli yapıyor. O dönemde çok durgundum, ve onların varlığını aklımda tuttum. Yazdığım gibi, hala geç değil diye düşündüm ve hayranlarıma daha da ilgili olacağım.
-Ne kadar zamandır insomnia’n var?
Yonghwa: Uzun bir süredir. Çok fazla şey düşünüyorum. Biri arkasından diğerini getiriyor. Rahatlamak istesem de, istediğim şekilde işe yaramıyor. Arzu ettiğim çok fazla şey var ve gerçekleşmediğinde nefret ediyorum. Sanırım beklentilerimi daha da düşürmeliyim, ama şu anki halim bana yeterli gelemez. Gene de beklentilerimi düşüreceğim ve daha çok çabalayacağım. İyi bir gece uykusunun neye benzediğini artık hatırlamıyorum. En kısa zamanda tekrar böyle uyuyabilmeyi çok istiyorum.
-Belki de bir çöküş yaşıyorsundur.
Yonghwa: Ama büyük bir çöküş değildi. Gerçi bir çöküş de değildi, başından beri başarı vardı ve bir dönem yaptığım her şeyde gündemdeydim. Baştan beri bu kadar ilgiye sahip olunca, böyle hisler yaşamadığımda bana başarılı değilmişim gibi hissettiriyordu. Şimdi düşündüğümde, her seferinde böyle olamaz diyorum. Eğer olsaydı şimdiye kadar çoktan bir Billboard yıldızı olmuştum (gülüyor). Çok iniş çıkış yaşamadan bu 7 yılda bu kadar yol alabildiysek iyi iş çıkarmışız demektir. Ama bence bazı şeylerin bir kez daha üstesinden gelmemiz gerekiyor.
-Diğer üyeler Yonghwa’nın hikayesini biliyor muydu?
Jonghyun: 23-24 yaşlarındayken hepimizin zor zamanlar geçirdiği bir dönem olmuştu. O yaşta kolayca yapamayacağınız bir şeyin üstesinden gelmeye çalışmıştık ve büyük stres yaşatmıştı. O stresle nasıl başa çıktık emin değilim ama sürekli buna katlanmıştık ve çok olgunlaşmış olduğumuzu hissetmiştik. Yavaş yavaş nasıl galip geleceğimizi öğrenmeye başladık. Birçok şeyi müzik aracılığıyla ifade edebilmemiz hoşuma gidiyor.
-7. yılındaki bir idol band’siniz. Zorluklar kadar gurur verici şeyler de vardır.
Yonghwa: Gurur var ve kesinlikle çok fazla zorluk var. Şu anda bile en sık gelen yorum “Ne biliyorlar ki?”, bense “Peki SEN ne biliyorsun?” diye düşünüyorum. Sanırım negatif yorumlara karşı belli bir hissizlik seviyesine ulaştık. Bir idol band olmak oldukça zor. Ana gruplardan biri olarak, ajansımızla ulaşmamız gereken bir orta yol var. Hayranların yararı için bazı unsurlar olmalı. Her şeyi birbirine göre ayarlamak zor bir iş. Önceden ajans daha etkiliydi, ama artık ne istediğimiz dahil, söyleyeceğimiz daha çok şey oluyor. Kendi zevkimize uygun, ama toplumun istemediği bir müzik yapmak istemiyoruz. Bu zamana kadar oldukça iyi geliştiğimizi düşünüyorum. Bu konumdan asla vazgeçmeyeceğiz.
-Yorumları çok sık okur musunuz?
Yonghwa: “En beğenilen” sırasına göre okurum (gülüyor). Biri geri dönüş alan bir şey söylediyse bakarım, ama bunlar nadir. Genelde anlamsız şeyler oluyor. Şimdi bu oldukça komik. “SEN ne biliyorsun?” (gülüyor)
Jungshin: Bu ünlüler olarak katlanmamız gereken bir şey. Bazı insanlar bunu hırsını almak için kullanıyor, onlardan yumruk yemek bizim kaderimiz.
-Tanıtımlarınızdaki en zor olan şey nedir?
Jungshin: “Loner” zamanında başta çok ilgi topladık. Böyle şeyleri düşünmeye pek fırsat kalmadan çok yoğun geçti. Tanıtım sırasında kimse sorun çıkarmadı, ama her üye için zorluk olmuştu. Bunun üstesinden geldik ve iyi olanı düşünüp kutladık. Sanırım buraya kadar gelebilmemizin de göstergesi oldu.
Yonghwa: “Loner” döneminde eğlence programları dahil her şeyi yaptım. Haftada 2 saat uyuyordum. Vücudum için yorucuydu ve dinlenmek istiyordum. Sonrasında yoğun olmadığım için değildi. TV’de kıdemliler “Yonghwa eğlencede başarılı, oyunculukta başarılı, şarkı söylemede başarılı” dediğinde beni çok mutlu ediyor ve o zamana kadar iyi iş çıkardığımı hissettiriyordu. TV yazarları beni çağırdığında etrafımda böyle insanlar olması beni duygulandırıyordu. O zamanlar neden o kadar zordu merak ediyorum.
-Genç bir yaşta çıkış yaptığınız için size çekici gelebilecek bazı kişisel rahatlıklarınız olmuştur (kuralların dışına çıkmak, sorun çıkarmak gibi).
Yonghwa: Böyle bir şeyin sorumluluğunu almak istemedim. Beni gecelerce uykusuz bırakan da buydu (gülüyor). Raydan çıksaydım, bir yıl sonunda bana başka bir yol çizdirirdi. 30 yaşına geldiğimde ne yapacağım? Bu tarz şeyler kafamda dönüyor ve uyuyamıyorum (gülüyor).
Jonghyun: Hayattan zevk almak için raydan çıkman şart değil. Örneğin balık tutmak gibi yapabileceğin bir sürü başka eğlenceli şey var.
-Çalıyor gibi yaptığınızla ilgili birçok kötü yorum vardı. Bunları geride bıraktınız mı?
Yonghwa: Ben onları aştım. Zaman sınırı yüzünden müzik programlarında canlı performans göstermek zordur (*izin verilmez). Bazı eleştiriler “Bu sebebi kullanamazsınız” diyor. Ama 7 yıl boyunca çalıyor gibi yapmak da yetenek ister (gülüyor).
Jonghyun: Bunu olumsuz değerlendiren çok insan vardı. Artık çoğunluk bizim tarafımızda. Bu uzun savaşta bizim galip olduğumuzu düşünüyorum.
Yonghwa: Eskiye göre bakış açılarının geliştiğini düşünüyorum. Röportajlarda bunu zamanın göstereceğini söylerdim. Daha çok zaman geçtikçe daha fazla insan farkına varıyor.
-Siz gelişirken ajansınız FNC de büyük çapta bir eğlence şirketi haline geldi.
Yonghwa: Öncelikle Yoo Jaesuk hyung’un bizimle olmasına çok mutluyum (gülüyor). Ama kendimiz için “Geçmişte çok çalıştık” demek utandırıcı geliyor. Eski anıları kullanmaktan hoşlanmıyorum. Ayrıca “Bu benim tuğlam (Ben inşa ettim)” demekten de hoşlanmıyorum, artık yeni binaya taşındık (gülüyor). Sistemin düzenine göre CEO’yu direkt aramak hoş olmaz diye düşünüyorum. Şirketin büyüklüğüne göre düşünce tarzımızı da değiştirmeliyiz.
Jonghyun: Sadece 3-4 yıl önce albümümüz başarılı olmadığında şirket sendelerdi. Artık geri çekiliyoruz ve bizim için daha rahatlatıcı oluyor.
Yonghwa: Ama gene de belirtmek isterim ki geçen sene solo albümüm ve CNBLUE’nun albümleri birlikte şirket satışlarının %60’ını oluşturdu (gülüyor). Şu anda AOA iyi gidiyor ve bu çok hoş.
Jonghyun: Sadece birkaç yıl geçmesine rağmen Cheongdam-dong’a gelmeye başlamayı önemli saymayı bırakmaya başladım. Neyin değerli olduğunu unutup duruyorum.
-Üyeler iyi bir ekip çalışmasını da devam ettiriyor.
Yonghwa: Geçmişe bakınca değişen hiçbir şey yok. Beyler, hadi buna keyifle cevap verelim!
Jonghyun: İlk tanışmamızın üstünden nerdeyse 10 yıl geçti. Anlaşmazlıktan doğan çatışmalar daha gençken ortadan kalktı. Zaman geçtikçe aramızdaki ilişki daha da iyiye gidiyor.
Yonghwa: Belki hala yurtta yaşıyor olsaydık böyle olmazdı (gülüyor). Artık ayrı yaşıyoruz, kendimize ait boş zamanımız var ve bu yüzden bir araya geldiğimizde daha hoş oluyor. Bizi daha da yakınlaştırıyor.
Minhyuk: Birbirimizle çok iyi anlaşıyoruz. Aramızdaki iletişim çok güçlü. Bence oldukça uzun zaman bir grup olarak kalacağız.
Jonghyun: Benim en çok hoşuma giden şeyse bir yere gittiğimde insanların, “dördünüz nasıl bir araya gelebiliyorsunuz?” dediklerini duymak oluyor.
-Tüm zorluklara rağmen müzikten asla vazgeçmemenizi ne sağlıyor?
Yonghwa: Buna meslek aşkım diyebilirim. Her zaman, eğer bir sanatçı olmasaydım ne yapardım, diye düşünüyorum. Arkadaşlarıma örnek olmak istiyorum. Birisinin, “Ben Jung Yonghwa’nın arkadaşıyım” dediğini duyduğumda çok mutlu oluyorum. Bu tarz şeyler devam etmek için bana güç veriyor.
Not: İngilizceye çevrilmediği için üyelerin son yorumları çeviride bulunmuyor.
*Bu yazının tüm hakları turkishboice.com'a aittir. Siteden yazı çıkarmak veya alıntı yapmak kesinlikle yasaktır!
Orj: 박수정 기자 soverus@| @tenasia_
İng çeviri: heich_ @justjyh
TR Çeviri: cg208 @TurkishBoice
0 yorum:
Yorum Gönder