İMZA KAMPANYASI

(Röportaj) Arena Homme Temmuz Sayısı - Yonghwa Röportajı



Mart ayında CNBLUE 7. mini albümü 7℃N'i yayınladı. CNBLUE şu an nasıl bir band?
Bence CNBLUE trendlere duyarlı bir band. Her şeyin her an değiştiği müzik endüstrisinde benim hedefim trendleri yakalamak ve onları kendi tarzımızla özümlemek. Tek bir tarza bağımlı kalmak yerine umarım değişiklikleri içine alıp kendiyle karıştırabilen bir band oluruz. Bu albüm de bu kategoriye giriyor.

Zamanla çok değişti dediğin bir şey var mı?
"CNBLUE bir band değil" ön yargısı vardı. Bu yüzden sound'u güçlendimek için çok sıkı çalışarak rock müziği taklit ettim. Giysilerin bu parçaları bize uymuyordu. Şimdi görünüş konusunu hiç kafaya takmıyorum. Bunu laf olsun diye söylemiyorum gerçekten yapmak istediğimiz müziği yaptığımızı hissediyorum.

Aşk hakkında söylenen birçok şarkıdan ziyade "Royal Rumble" isimli bir şarkı dikkatimi çekti. Sanki 29 yaşındaki Jung Yonghwa'nın ve CNBLUE'nun bugününü yazan günlüğün sayfalarını okumak gibiydi. CNBLUE'nun idol hayran kitlesi olan bir band olduğunu düşünüyordum ama içtenlikle hikayenizi anlattığında bu beni oldukça şaşırttı. Aşk şarkıları gerçekten hoş ama mondern hayatta yaşauan genç bir erkek olarak kaygılarını paylaşmanın sana gerçekten uyduğunu düşünüyorum.
Duygularımı gösterebilen bir yapıya sahip değilim. Şikayetlerimi, düş kırıklıklarımı gösteremem ya da isteklerimi hemen dile getiremem. Bu yüzden onları hep şarkı sözlerimi kullanarak yazarım. Bu benim stresle baş etme yöntemim. Sanırım bu sayede daha dürüst olabiliyorum. Her şekilde bu benim gerçek hikayem.

Bu aşk şarkılarının senin deneyimlerini yansıtmadığı anlamına mı geliyor?
Diyelim ki bir sene içinde 10 tane aşk şarkısı yazdım. Bunun için 10 ilişkim olamaz. Bu, duygularımın ve deneyimlerimin aşk şarkılarından tamamen koptuğu anlamına da gelmiyor ama çoğu deneyimin dolaylı olarak ele alındığını inkar edemem.




Şu an Kore'de CNBLUE'yu tanımayan bir kişi bile yok ama CNBLUE'nun müziği zorlu ve uzun zaman boyunca söylenmesi de zor. Daha yumuşak melodilerle söylemesi kolay şarkılar yapsanız bu dijital listelerde size bir avantaj oluşturmaz mı?
Ne zaman bir albüm yayınlasak bu endişe bir ev ödevi gibi yakamızı bırakmıyor. Söylenmesi kolay bir şarkı yaparsam bu benim şarkım olmayacak. (Yapmak istediğimi değil de) benden beklenileni yapmaya gururum el vermiyor. Bir denge tutturmaya çalışyorum. Gururumun el verdiği çizgiler içinde kalan bana ait parçalar ve dinleyicilerin beklentileri.

Son zamanlarda Kore'den ziyade yurtdışında daha çok aktif oldun. Programlardan sonra otel odana dönüp yalnızlığınla baş başa kaldığında dinlediğin özel bir müzik türü var mı? Seni teselli eden bir şeyler belki?
Çok uzun zaman önceden beri sevdiğim müzik tarzları olan Oasis ve Rolling Stones dinlerim. Kendimle baş başayken şu an revaşta olan müzikler yerine gerçek soundları olan müzikleri dinlemeyi daha rahatlatıcı buluyorum.

Bir bakıma farklı ülkelerde uyandığın bu hayatı kıskanıyorum ama aynı zamanda zor da olmalı. Tek bir yarışmanın hayatına bu şekilde yol verdiğini duydum. Merak ediyorum da şu an sürdüğün hayat eskiden düşlendiğin bir hayat mıydı?
Bu benim güçlü yanım mı eksikliğim mi bilmiyorum ama asla gelecek hakkında negatif olmadım ya da geleceğim için endişelenmedim. Bir şeyi istiyorsam ne olursa olsun yolumdan dönmeden üzerine giden biriyim. Şu ana kadar çoğu başarıldı. Yurtdışında aktif olmak da bir zamanlar hedeflediğim bir şeydi. Şanslıydım.

Müzisyenler hangi şekilde ya da formda olursa olsun zamanla değişiyor. CNBLUE çıkışınızdan bu yana geçen 7 yıl içinde nasıl değişti sence?
Bizler önceden bir düzene sokulmuş idollerdik ama şimdi çok daha olgunlaştık. Şirket ve halk bizden ne istiyor biz ne istiyoruz bunlar arasında uygun bir denge kuruyoruz. Daha esnek olduğumuzu söyleyebilirim.




Bu uzlaşmanın ne kadarlık bir kısmı şirketin sizden isteklerine yönelik?
Bu birçok insan için aynı olmalı ama şirket sürekli bizim isteklerimizin dışında şeylerle talep ediyor. Onların önünde inatla hayır diyorum ama bu istekleri tekrar kafamda tartıyorum çünkü inadımızın bizi zehirleme ihtimali de var. Şirketin istekleri bizim mevcut durumumuz için objektif bir tavsiye de olabilir. Kulaklarımızın her an açık olması gerektiğine inanıyorum. (A.N/ Her fikri değerlendirmeye alma anlamında söylüyor)

Çin yapımı bir film olan "Cook Up A Storm" da baştol oynadın. Gişe hasılatlarını önemsemeden bu filmi nasıl hatırlıyorsun?
Tam da başrol sayılmazdım "ikinci erkek başrol" mü desem? (Gülüyor). Michellin yıldızlı bir şefi oynamam sayesinde birçok yere gittim. Çin'de, Prag'da ve Macau'da çekimler yaptım. gişe hasılatları da oldukça iyi gitti.

Açgözlü olduğunu hissediyorum. Band aktivitelerinde olduğu kadar oyunculukta da iyi olmak istiyorsun adeta kendini zorluyormuşsun gibi.
"You Are Beautiful" ile çıkış yaptım. Hiçbir şey bilmeden şans eseri bir dizide yer aldım. Bundan sonra "I'm A Loner" çok sevildi. Eğlence programı yapımcıları da bebi şımartıp durdular. Doğal olarak bu "Her şeyi yapabilriim ve bu da işe yarar" diye düşünmeme neden oldu. Şanslı da olabilirim açgözlü de. Önemli olan yeteneğin elverdikçe her şeyini ortaya koymak. 




Yeni iş alanlarında hiç korkun var mı?
Korkmaktansa eğleniyorum. Eğlence sektöründeki kariyerimi sürdürmekte bana zorluk çıkarmadığı sürece ilginç ve eğlenceli bulduğum şeyleri her zaman denerim.

Seni "Island Trio" (Island Musketeers) eğlence programında da izliyoruz. Adada çok çalışkandın, bize 'Busan Erkeği' yanını mı gösteriyorsun?
Her zaman bir başka adada ada sakinleriyle birlikte yaşıyorum. Adalar hakkında hiçbir şey bilmemek bazen endişelenmeme neden oluyor. Diğer programlardan farklı yanı burada gerçekten yaşıyoruz. Kamera 24 saat boyunca gerçek beni çekiyor.

Çıkış yapmadan önce bile "kayak merkezinin yakışıklı delikanlısı" olarak ünlüydün. Bu günlerde snowboard yapmaya gidiyor musun?
6 yaşımdan beri kayıyorum. Kaymaya ilkokulda başladım. Busan'da yaşadığım zamanlarda on yıl boyunca Muju Resort'a giderdim. Bu günlerde seyahat etmek için yurtdışında snowboard yapmaya gitmek istiyorum. (A.N/ Palandöken, Uludağ, Erciyes, Kartepe ve daha bir sürü kayak merkezimiz var Yonghwa seni misafir etmek isteriz) 



Hawaii'de çok kısa bir süre kalmış olsan da gerçekten yapmak istediğin bir şey var mı?
Hiç sörf yapmadım. Denge konusunda kendime güvenim tam ama bilmiyorum. Denemek istiyorum.

Seyahat tarzını da merak ediyorum. Genellikle lider özellikli insanlar seyahat ederlerken çok planlı ve baskın olurlar.
Çok farklı yerlere gitmekten gerçekten hoşlanmam. Kalacak yer kesinleştiğinde sabah kısa bir koşuya çıkarım. Havuz başında uzanıp şöyle bir etrafı dolaşırım. Tabi ki bu iyi bir plan olmuyor. Hawaii bu şekilde kalmak için ideal bir yer gibi görünüyor.

Island Trio'dan sonra Kore'de, ilerleyen günlerde ne yapmayı planlıyorsun? Birçok insan seni Kore dizi ve filmlerinde görmek istiyor.
Bu yılın ikinci yarısı yayınlanacak bir dizi var. Önceden çekimleri yapıldı. Fransa da 2 aylık bir dizi çekimimiz oldu. Bununla birlikte bu yıl birçok farklı yanımı gösterebileceğimi düşünüyorum. Bir albüm yayınlanacak, eğlence programı ve bir dizi. Koreli hayranlara farklı yanlarımı gösterebildiğim için mutluyum.

Şimdi yolun daha yarısındayız Ocak'tan bu yana olan planlarını değerlendirebilir misin?
Bir kısmı yeterince tatmin etmese de birçoğu yılın ikinci yarısında çözüme ulaşacaktır. Meyvelerin olgunlaşmasını bekleyen bir çiftçi gibi hissediyorum kendimi. Lütfen yılın ikinci yarısını da sabırsızlıkla bekleyin.

*Bu yazının tüm hakları turkishboice.com'a aittir. Siteden yazı çıkarmak veya alıntı yapmak kesinlikle yasaktır!*

Kaynak: Just JYH
Çeviri: unDineee

0 yorum:

Yorum Gönder